| Lütfen rahatla ve açık ol. söyleyeceğin her şey gizli kalır. | Open Subtitles | أرجوكى أن تهدئى وتتكلمى بصراحة كل ما ستقولينه هنا سيظل سرا |
| - söyleyeceğin yada yapacağın ... .. herşey aleyinde delil olarak kullanılabilir | Open Subtitles | وأى شىء ستقولينه أو ستفعلينه من الممكن أن يُستخدم ضدك فى المحكمة |
| "Ona ne diyeceğini bilmiyorum ama bir şeyler bulacağından eminim. | Open Subtitles | لا أعرف ما ستقولينه له، لكنني أعرف أنكِ تفكرين في شئ ما |
| Ne söyleyeceğini biliyorum: Akıllı insan boyun eğer. | Open Subtitles | أعرف ما الذي ستقولينه بأن الحكماء هم من يقدمون التنازلات |
| Şu melek olayı hakkında ne diyeceksin? | Open Subtitles | ألديك أية أفكار عمّا ستقولينه لها حول مسألة الملاك بأكملها؟ |
| Haydi Sarah, şimdi de kişisel eşyalarını almamam gerektiğini söyleyeceksin. | Open Subtitles | أعتقد أن ما ستقولينه بعد ذلك أننى لم يكن علي أن آخذ أغراضه الشخصية |
| Söyleyeceğiniz her şey mahkemede size karşı delil olarak kullanılabilir. | Open Subtitles | ،أي شيء ستقولينه يمكن أن وسوف يستخدم ضدك في المحكمة |
| - Ne? - söyleyeceğin her şey mahkemede aleyhine delil olarak kullanılabilir. | Open Subtitles | وأي شيء ستقولينه أو ستفعلينه من الممكن أن يُستخدم ضدك في المحكمة |
| Şimdi sıradaki söyleyeceğin şey bu ilişkiyi yürütmek çok zor çünkü benim işim senin işini bitiriyor değil mi! | Open Subtitles | دعيني أخمن الشيء التالي الذي ستقولينه انه من الصعب علينا انجاح هذا لأن متطلبات عملي أخرجت متجرك من السوق |
| Hayır, ne diyeceğini biliyorum bunu ağırdan almalıyız. | Open Subtitles | كلاّ، أعرف ما ستقولينه علينا التمهل في الأمر |
| Ne diyeceğini biliyorum ama seni temin ederim ki o gerçekten harika biri. | Open Subtitles | وأعلم ما ستقولينه ولكنني أعدك أنه رائع حتماً |
| Ne diyeceğini biliyorum ama notların şu anda hiç yeterli değil, tatlım. | Open Subtitles | أعرف ما ستقولينه ولكن علاماتك ليست جيدة بما يكفي |
| - Şimdi sen söyleyeceğini söyle. - Söyle. söyleyeceğin şeyi söyle. | Open Subtitles | حسناً، قولي الآن طلبكِ قوليه، قولي ما كنتِ ستقولينه. |
| Seninle konuşanın dikkatini dağıtmak için kullanıyorsun. Sana ne söyleyeceğini düşünmen için birkaç saniye kazandırıyor. | Open Subtitles | إنّها وسيلة لإلهاء أياً كان من تتحدّثين معه يعطيكِ بضعة ثوانٍ إضافيّة لتفكّري في ما ستقولينه |
| Ama bu olmadan önce ne söyleyeceğini konuşmamız gerek. | Open Subtitles | ولكن قبل أن أدع ذلك يحدث، يجب أن نتحدّث حول ما ستقولينه. |
| İçeri girmene izin verirsem ona ne diyeceksin? | Open Subtitles | إن سمحت لك بالدخول. ما الذي ستقولينه له؟ |
| Peki ne diyeceksin? | Open Subtitles | مالدي ستقولينه لها؟ واوو , اممم |
| Bazen sandığından daha zordur. İnsanlara ne zaman ne söyleyeceksin? | Open Subtitles | الأمر أصعب مما تظنين, في بعض الأحيان, ما الذي ستقولينه للناس, و متى |
| Eminim Söyleyeceğiniz her şey doğru noktalara parmak basacaktır. | Open Subtitles | إننى واثق أن أى شئ ستقولينه سوف يصيب الهدف |
| Ne söyleyecektin? | Open Subtitles | مالذي كنتِ ستقولينه ؟ |
| Gerçeği söylediğin zaman anlarım çünkü sen benim bir parçamsın. | Open Subtitles | وأعلم أن ما ستقولينه سواء كانت الحقيقة أم غيرها لأنك جزء منى |
| - Bilmiyorum. Ne diyecektin? | Open Subtitles | لا أعلم , ماذا كنتى ستقولينه ؟ |
| Çocuklarınıza her gün gördüğünüz bu dehşetler hakkında ne diyeceksiniz? | Open Subtitles | ما الذي ستقولينه لاولادك عن الرعب الذي ترينه كل يوم؟ |
| Hatta sen lafa başlamadan diyeceğin şeyi biliyorum. | Open Subtitles | في الواقع، بإمكاني التكهن .بمـا ستقولينه قبل أن تنطقيه حسن. |
| Yani şu anda Söyleyeceklerin onu kurtarabilir de, parmaklıklar arkasına gönderebilir de. | Open Subtitles | بين ايثان و ديرك لذلك ما ستقولينه الان اما ان يساعده او يضعه خلف القضبان |
| Biliyor musun söyleyeceklerinin beni rahatsız etmeyeceğini bilmek çok rahatlatıcı. | Open Subtitles | لعلمك، من المنعش جدًا معرفة أن أيّما ستقولينه لن يزعجني. |
| Ve her ne söylersen kablo vasıtasıyla kayıt cihazına gider. | Open Subtitles | وكل ما ستقولينه سيعبر من خلال السلك لالة التسجيل. |