"ستكرهني" - Traduction Arabe en Turc

• nefret edecek
• benden nefret
• kızar
• nefret ediyor
• nefret eder
• nefret edecekti
• nefret edeceksin

Onun iyileşmesi için ne olursa olsun yapmaya hazırım, sonunda benden nefret edecek olsa bile.
أنا مستعدة بفعل كل ما يتوجب فعله لكي تتحسن، حتى و إن كان ذلك يعني أنها ستكرهني

Bir şey yapmazsa, Bizzy benden nefret edecek.
إذا لم أفعل شيئاً . بيزي ستكرهني

Eğer Sydney'e benim yüzümden birşey olduğunu öğrenirse benden nefret edeceğini biliyordum.
كنت أعلم بأن أمي ستكرهني حقاً لو حدث شيء ما لسيدني بسببي

Hayatım boyunca benden nefret edecekse doğru kararı vermişim demektir.
و إنْ كانتْ ستكرهني لبقية حياتها فقدْ إتخذتُ الخيار الصائب

Burayı eski Vesuvio'dan daha çok sevdiğimi söylesem kızar mısın?
هل ستكرهني يا آرتي لو قلت أنني أحب هذا المكان أكثر من الفيسوفيو القديم ؟

Ayrıca Lori benden nefret ediyor.
اذا حدث أي شيء فهو أن لوري ستكرهني

İlişkimize senden bir iyilik isteyerek başlasam benden nefret eder misin?
هل ستكرهني لو بدأت علاقتنا بطلب معروف منك؟

Ve eğer bu partiye gelmesine izin vermeseydim benden nefret edecekti.
كنت أعلم إذا لم أصحبها للحفلة ، ستكرهني

İşimiz bittiğinde benden oldukça nefret edeceksin.
حسنـاً، أنت ستكرهني قبل مـا نغوص في بؤرة التحليل

Sence benden nefret edecek mi diye merak ettim.
أتسائل فقط إن كنت تظنين بأنها ستكرهني.

Haklısın, kız benden nefret edecek. Roger Ebert'ın gençliği gibiyim resmen.
انت على حق ، ستكرهني ابدوا وكانني (روجر ايبرت) الصغير

Şimdi ise yine benden nefret edecek senden değil.
والآن ستكرهني أنا، لا أنت.

- Bende nefret edecek!
ستكرهني

Benden nefret edecek.
إنها ستكرهني

Bunun için benden nefret edeceğini... Ranbeer ben ne yapabilirim...
اعلم انك ستكرهني لفعلي هذا لكن ماذا يمكنني أن افعل ..

Bu otel odasında benden nefret etmenden korkarak bırak bir günü, bir dakika bile geçirmek istemiyorum hem de sana hâlâ âşıkken.
محتجزة في غرفة في فندق خائفة من انك ستكرهني للأبد وانا ما زلت احبك

Kızım büyüyünce varsın benden nefret etsin.
و حينما تكبر الطفله لا يهمني أنها ستكرهني

Buna çok kızar ama. Mary!
ستكرهني إن عرِِفت هذا.

- Tamamdır. - Sana Çitlenbik desem kızar mısın?
لك هذا - هل ستكرهني لو أطلقت عليك (ويبستر)؟

ve sonra, sonunda benden tamamen nefret ediyor olacaksın.
وفي نهاية الأمر، ستكرهني لذلك

- benden nefret ediyor olmalısın.
- ستكرهني الآن.

Ama eğer bunu yaparsam, benden sonsuza kadar nefret eder.
لكن إذا فعلت ذلك, ستكرهني للابد

Her türlü benden nefret edecekti zaten.
ستكرهني في النهاية على أي حال.

benden nefret edeceksin diye çok fena oluyorum.
أنا متوترة كثيراً لأنك ستكرهني قريباً