"ستلعب" - Traduction Arabe en Turc

• oynayacak
• oynayacaksın
• oynuyor
• oynayacağını
• oynuyorsun
• oynayacaksınız
• oynayacaksan
• oynarsın
• oynamak
• oynayacaktır
• oynayacaktın
• oynayabilecek
• Var mısın
• oynayacaktı

Bizimle oynayacak mısın ?
هل ستلعب معنا بجد ؟ هل تسمي هذا منافسة ؟

Bizimle oynayacak mısın?
هل ستلعب معنا بجد ؟ هل تسمي هذا منافسة ؟

Sen daha kötü polisi oynayacaksın. Sonra da dengelerini bozacağız...
أنتَ ستلعب دور الشرطي الأسوا ثم عندما يحصل بعض التوازن

Ben dağıttığım sürece dürüst oynayacaksın.
ستلعب بمجهودك معظم المباراة ما عدا عند توزيعي انا

Üç yıldan kısa süre sonra çocuğunla oynuyor olacaksın.
في أقل من ثلاث سنوات ستلعب مع ابنك في الحديقة

Ona, o lanet beyni üzerine oyun oynayacağını söyle.
أخبره أنكَ ستلعب الألعاب فى رأسه الملعونة

- Şimdi sen polisi oynuyorsun. Ve şu binayı gözlüyorsun.
الآن ستلعب دور الشرطي راقب ذاك المبنى هناك

Sizce finalde siz mi oynayacaksınız yoksa antrenör Santiago'yu mu seçecek?
هل تعتقد انك ستلعب النهائي ام ان المدرب سيختار سانتياغو بدلا منك ؟

Ve bu sevgili yıldız adayımız Dolores Fuller Janet Lawton'u oynayacak.
وهذ النجمة الرائعة دلوريس فولير التي ستلعب دور جانيت لوتون

O da bana baktı ve "Benimle oynayacak mısın" bakışını attı.
مثل .لاتفعل ثم نظر الى ونظر لى تلك النظره التى تقول هل ستلعب معى ام لا

Bu tecavüz olayının üstüne şu an, filmimde, sözde tecavüz ettiğim kızı oynayacak biriyle ilişkiye girmek için doğru bir zaman olmayabilir.
ربما ليس الوقت المناسب بالنسبة لي لأتورّط مع الممثّلة التي ستلعب دور الفتاة التي اغتصبت، ظاهرياً

oynayacak mısın yoksa sohbet mi edeceksin? Top oynayacağım, hocam. Oyun başlasın!
هل ستلعب في مكانك ام ستسانده سالعب بمكاني سالعب

Sen ilk yarıyı oynayacaksın, sonra yatağa yığılacaksın.
أنت ستلعب مجرد الشوط الأول ثم تجلس على دكة البدلاء

Bu benim en derinden en gönülden isteğim tarihte öyle bir an gelecek ki Patrick, insanlığın özgürlüğünün gizeminin en önemli rolünü oynayacaksın.
إنه أعمق وأصدق إيمان لي بأنه ستأتي لحظة في التاريخ حيث أنت يا باتريك ستلعب دوراً مهماً

Gerçekten yarın Maitake hocaya karşı basketbol mu oynayacaksın?
هل أنتَ حقاً ستلعب مُبارة بكُرة السلة ضد السيد ماياتاكي غداً؟

- Yani benim kurallarımla oynayacaksın. - Koç sen misin?
اذا ستلعب من خلال قوانينها , هل أنت المدربة؟

Joan kötü karakteri oynuyor ve kötü karakterlerin her zaman daha özlü rolleri olur.
جون ستلعب الدور الشرير والأشرار أدوارهم دائماً دسمة

Bu üstündekiyle herkesin turnuvada senin oynayacağını düşünmesini sağlayacaksın.
بزيك الصغير هذا سيظن الجميع أنك ستلعب في المسابقة

Lucas, sen sadece 15 dakika oynuyorsun.
لوكاس, انت ستلعب فقط 15 دقيقة في المباراة

Eğer dedektifçilik oynayacaksınız önce arabamı bulmanızı tercih ederim.
إذا كنت ستلعب دور المحقق أفضِّل أن تجد سيارتي

Eğer kırık bir raketle oynayacaksan dikkat et atışların yüksekten gitsin.
لو كنت ستلعب مع مضرب مكسور، فاحرص على قذف كراتك بقوّة.

Umarım bir gün sen de 1. ligde oynarsın.
أتمنّى بأنّك ستلعب في فريق الدوري الرئيسي يوما ما

İstediğin gibi oynamak için ilk oyuncağı sen seçeceksin.
لك الأحقية الأولى بإختيار اللعبة التي ستلعب بها

Yani, tam olarak aynı oyunları orada da oynayacaktır ve onu durdurmak için bizim yapabileceğimiz hiçbir şey yok.
اعني , هي ستلعب نفس العابها هناك ولا يوجد ما يمكننا فعله لايقافها

40'ın üstündeyken nasıl beyzbol oynayacaktın?
كيف ستلعب كرة القدم وعمرك أكثر من أربعين ؟

Bakalım şimdi de akıllı şekilde oynayabilecek misin.
لنرى إن كنت ستلعب واحدة من تلك المباريات الآن

Oyun zamanı. Var mısın, yok musun?
حان وقت اللعب، فهل ستلعب أم لا؟

Bu kadın, Barry'nin hayatının dramında önemli bir rol oynayacaktı.
التي ستلعب دوراً كبيراً في مسرحية حياتة