| Güneş, Dünya'nın büyüklüğünün yüz katı kadar küçülerek bir sufle gibi çökecek. | Open Subtitles | ستنهار الشمس وكأنها كعكة السوفليه متقلصة الى مئة مرة أصغر من الأرض |
| Higgs alanı şu ana kadar sürmüş titrek bir yapılanmaya sahip ama eninde sonunda çökecek. | TED | مجال هيقز في حالة متهادية و هذه الحالة قد ظلت هكذا حتى الان و لكن في نهاية الامر ستنهار. |
| Eğer herkes parasını aynı anda çekerse banka sektörü çöker. | Open Subtitles | إذا قام الجميع بسحب أمواله في نفس الوقت ستنهار المصارف |
| Eğer burç çetesini iş başındayken yakalarsa, tüm plan suya düşer. | Open Subtitles | و لكن اذا كان سيقبض على طاقم الأبراج أثناء العملية فخطته ستنهار بالكامل |
| - G ve ben bugün Citadel kameralarında gözüktük oraya gider de tanınırsak, operasyon batar. | Open Subtitles | لذا اذا ظهرنا وتم التعرف علينا ستنهار العمليه بأكملها |
| Diğer bir deyişle o ölürse yeni Japon devleti Yıkılır. | Open Subtitles | هذا يعني أن حكومة اليابان الجديدة ستنهار إذا مات |
| Eğer geçmişimden herhangi bir şey sızarsa firma mahvolur. | Open Subtitles | اذا تسرب شيئاً آخر من ماضيي فإن الشركة ستنهار |
| Tamamen yıkılacak,bu daha da kötü olacak Ben beş gömleğe kalcağım | Open Subtitles | ستنهار بالكامل وسيكون ذلك اسوأ لأن لا املك غير خمسة قمصان |
| Seni sınırda yaşıyormuş gibi hissettirirdi. Her şey bir anda dağılabilir gibi. | Open Subtitles | وأن الأمور ستنهار بأى لحظة |
| Ve eninde sonunda, Higgs alanı bir faz geçişine uğrayacak ve madde kendi içine çökecek. | TED | و في نهاية المطاف, مجال هيقز سوف يخضع الى تغيير في الطور و ستنهار المادة على نفسها. |
| Duvarlar çökecek. 10 tondan fazla basınca dayanamazlar. | Open Subtitles | الجدران ستنهار فهى لا تتحمل أكثر من 10 من الاطنان من الضغط |
| Temel türler tükenecek, besin zinciri zehirlenecek, ve yöresel ekolojik altyapı çökecek. | Open Subtitles | حجر الاساس للميناء سيباد والاغذية ستتلوث والاقليم البيئة التحتية ستنهار |
| Patronun kellesini alabilirsek, kabile o zaman çökecek. | Open Subtitles | ان استطعنا أن نهزم زعيمهم , حينها ستنهار العشيره |
| Düzenbaz bir ajan gibi görünür ve tüm dava çöker. | Open Subtitles | سيبدوا كعميل مُحتال ، و ستنهار جنبات القضية. |
| Düzenbaz bir ajan gibi görünür ve tüm dava çöker. | Open Subtitles | سيبدوا كعميل مُحتال ، و ستنهار جنبات القضية. |
| Yumağı yok ederiz ve tüm çok boyutlu şey kendi içine doğru vızıltıyla çöker. | Open Subtitles | إن دمَّـرنا الخيط، فتلك الجَلبة المتعددة الأبعاد ستنهار كليَّـاً على نفسها في لمحِ البصر. |
| Düşük performans gösterirsem de hisselerimiz düşer, binlerce insan işini kaybeder, SP burnundan solur ve bir sonraki ekonomik durgunluğun sorumlusu olursun. | Open Subtitles | سيسوء ادائي ولو اصبح ادائي سيئا ستنهار اسهمنا الاف الاشخاص سيفقدون وظائفهم |
| Eğer icraya gidemezsek, OCP'nin halk gözünde değeri düşer ve tabii elimizdeki para da gider. | Open Subtitles | إذا لم يمكننا الإستيلاء فإن ثقة الجمهور ستنهار و كذلك أسهمنا"ocp"بــ |
| ...ve orası sen olmazsan batar. | Open Subtitles | "مود" هي التي ستموت هذه المجلة ستنهار بدونك |
| Luke pes edene kadar o hücre Yıkılır gider. | Open Subtitles | ستنهار الزنزانة قبل أن يستسلم لوك |
| Eğer Fransa'ya dönersen, hayatım mahvolur. | Open Subtitles | لو عدت إلى فرنسا, حياتي ستنهار |
| Ama tüm imparatorluklar yıkıldığı gibi senin küçük imparatorluğun da bir gün yıkılacak. | Open Subtitles | لكن هذا فقط مثل إنهيار جميع الإمبراطوريات ويومًا ما إمبراطوريتك الصغيرة ستنهار |
| Maple dağılabilir. | Open Subtitles | (السامري) ينسحب (ميبول) ربما ستنهار |
| İnsanlığım geri geldiğinde hayatım mahvolacaksa seninki de öyle olacak. | Open Subtitles | وطالما ستنهار حياتي حين تبدأ إنسانيتي بالعودة فستلقى حياتك المصير عينه. |
| O zaman kalbin duracak ve nefes alamayacaksın ama hayır, suratını o hale sokmana gerek yok, çünkü kalbini yeniden başlatıp bir tüp takarak vücuduna hava vereceğiz ve seni hemen ameliyathaneye götüreceğiz, tamam mı? | Open Subtitles | , قد تذهب إلى قلبك و ستنهار و قلبك سيتوقف و ستتوقف عن التنفس لا داعي للنظر هكذا لأننا سنعيد تشغيل قلبك |