| Ama tatlım bütün bu arazileri o zavallı insanlardan çaldık. | Open Subtitles | حسناً يا عزيزتي, لقد سرقنا كل هذه الأرض من الفقراء |
| Birimiz endişelenmek zorunda! Her şeyden önemlisi bir araba çaldık! | Open Subtitles | على أحدنا أن يقلق بالأضافة لكل هذا , لقد سرقنا سيارة |
| Biz bir kaç kutu silah çaldık ama orada binlerce vardı. | Open Subtitles | حسنا, لقد سرقنا بعضا من الأسلحة لكننا وجدنا الآلاف هناك |
| Kendime sürekli, çok büyük bir miktar para çaldığımızı ama bugüne kadar tek bir kuruşunu bile göremediğimizi söyleyip duruyorum. | Open Subtitles | أخبر نفسى دائماً بأننا سرقنا مبلغ كبير من المال ولكن حتى الآن لم أرى أى سنت منه |
| Cassidy, boğazını kes! Yedi Numara'yı soyduk. | Open Subtitles | كاسدى ، قطعت رقبتك لقد سرقنا بالرقم القديم الفصل السابع |
| Bir polisten rozet çalmıştık ve bu her türlü bela demekti. | Open Subtitles | سرقنا شارة من شرطي وهذا قد يقودنا الى شتى المتاعب |
| Yani onların eşyalarını çaldığımız gerçeği bir yana... ..onlara söz verdiğimiz C-4'ü de vermedik. | Open Subtitles | لم نتركهم ونحن على وفاق تام بخلاف أننا سرقنا بعض معداتهم ولم نسلمهم المتفجرات التي وعدناهم بها |
| Scooby-Doo termosu adı altındaki gizli zulandan çaldık. | Open Subtitles | سرقنا النقود من مخبئك السري في حافظة سكوبيدو |
| 35 milyon dolarlık altını, silahlarımıza bile dokunmadan çaldık, çünkü o her şeyi dört dörtlük planladı. | Open Subtitles | لأننا سرقنا ما قيمته 35 مليون دولار مِنْ الذهب بدون الإمساك بسلاح |
| Evet, ortalıkta dolaşan uyuşturucu satıcılarından birkaç yüz dolar çaldık ama önemsizdi. | Open Subtitles | أجل، سرقنا بضعة دولارات من تجار هنا وهناك لكن ذلك لم يكن أمراً جليلاً |
| Charleston morgundan birkaç ölü moruk çaldık. | Open Subtitles | لقد سرقنا جثة عجوز غريب من مستودع للموتى في تشارلستون |
| - Evet, taksi bulamadık bu yüzden araba çaldık. | Open Subtitles | لن نجد اي سيارة اجرة لذا سرقنا تلك السيارة |
| Helikopterlerini çaldık ve ona doğru uçarken şilep havaya uçtu. | Open Subtitles | لذا سرقنا مروحيّتهم وحلّقنا بها إلى ناقلتهم، ولكنّها انفجرت |
| Bizim olamaz. Atları çaldığımızı düşünüyorlarsa başka. | Open Subtitles | ربما يقصدوننا ، وهم يعتقدون بأننا سرقنا هذه الخيول |
| Yarım şişe kırmızı şarap çaldığımızı mı? | Open Subtitles | ماذا ستقول لنا؟ أننا سرقنا نصف قنينة نبيذ؟ |
| Ortağımla birlikte Turley'de bir banka soyduk. | Open Subtitles | مالذي تتكلم عنهُ؟ أنا وصديقي سرقنا بنكاً وهربنا ولحق بنا مسلحون |
| Kütüphaneden biraz gümüş çalmıştık ama satmak için çok sıcaktı... | Open Subtitles | لقد سرقنا طاقم فضي من المكتبة, ولكن الأمر مازال ساخنا لبيعه |
| Hayır, ciddiyiz, eşyalarını çaldığımız için üzgünüz. | Open Subtitles | كلا، نعتذر لأننا سرقنا أغراضك نريد أن نعيدها لك |
| Dün gece soyulduk, kayıtları bulamıyoruz. | Open Subtitles | ؟ لقد سرقنا ليله امس ولا يمكننى ان نجد ايه سجلات |
| bizi soyan kuyumcuyu hatırlıyor musunuz? | Open Subtitles | هل تتذكر ذلك الصائغ الذى سرقنا منه المجوهرات؟ |
| Tamam, biz sizin kimlik ve güçlerini çaldı. | Open Subtitles | حسنا . نحن سرقنا هوياتكن وقواكن |
| Bir serseri iken ben ve Manny Zuniga bu borracho'yu soymuştuk. | Open Subtitles | في أيام الصبا، أنا و ماني زنيغا سرقنا هذا الرجل المخمور. |
| Bu gece yeterli şeyler çalarsak bir motosiklet alacağım. | Open Subtitles | لو سرقنا أشياء كثيرة الليلة سوف أشتري دراجة نارية |
| Yabancı programın ortamını elinden aldık, o da kendisine yeni bir tane yarattı. | Open Subtitles | أعتقد أننا سرقنا البرنامج الأجنبي لبيئة ما,لذا كونت واحدا |
| Aslında Teksas'ı çalmışız, değil mi? | Open Subtitles | أحقـاً أننـا سرقنا (تكساس) سـّيد (بيندكـت)؟ |
| Stuart'ın rozetini çaldıktan sonra bir polisin alabileceği en kötü göreve verilmişti. | Open Subtitles | بعد أن سرقنا شارة سيوارت أنزلت رتبته الى أسوأ منصب قد يناله أيّ شرطي |
| O adam bizi soyduğunda eğlence merkezinin içinde 6 saat boyunca kapalı kaldığım zaman ne yaptığımı biliyor musun? | Open Subtitles | عندما سرقنا ذلك الشخص وعندما جلست فى ذلك الصندوق لمدة ست ساعات هل تعرف ماذا كنت افعل ؟ |
| Ordunun şarabını çalıp içersek, bizi kırbaçlarlar! | Open Subtitles | لو سرقنا و شربنا خمور الجيش سنصبح افضل حالا |