| Onu, bu klinik deney için getirtebildiginize çok memnun oldum. | Open Subtitles | أنا سعيد أنه أمكنكما ادخاله إلى تجربة الطبية |
| - O şekilde sonuçlanmasına memnun oldum. | Open Subtitles | -فقط سعيد أنه انقلب كما فعلت -هل انقلبت ؟ |
| Ama dürüst olursam onun için memnun oldum. | Open Subtitles | لكن أن كنت أميناً فأنا سعيد أنه قد فعل |
| Sonunda bunu yapabiliyor olmamıza çok sevindim. | Open Subtitles | أنا سعيد أنه أتيح لنا الوقت لنفعل هذا |
| Sadece onun zarar görmesine çok sevindim. | Open Subtitles | أنا سعيد أنه الوحيد الذى أصيب هناك |
| Ve üçümüzün bir arada olduğu bir fotoğrafımız olmadığından gerçekten çok mutluyum. | TED | وأنا سعيد أنه لا توجد أي صورة تُظهرنا جميعاً بالقرب من بعضنا البعض. |
| Hapis yattığı için çok mutluyum. O kadar kolay bırakmasınlar. | Open Subtitles | أنا سعيد أنه يقضي وقتًا خلف القضبان و أتمنى ألا يطلقوا سراحه بسهولة |
| - Mutlu yıllar Molly, memnun oldum. - Teşekkürler. | Open Subtitles | عيد ميلاد سعيد, أنه حقاً - من الرائع مقابلتك شكراً لك - |
| Güzel, bir şeye adımın verilmesine memnun oldum. | Open Subtitles | آوه، جيد! أنا سعيد أنه تمت تسمية شيء باسمي |
| Amiralle tanışacağım için memnun oldum. | Open Subtitles | أنا سعيد أنه أدميرال |
| Bunu yapmalarına memnun oldum. | Open Subtitles | أنا سعيد أنه فعل. |
| Sonunda birisini bulmuş olmasına çok sevindim. | Open Subtitles | و أنا سعيد أنه في النهاية وجد شخص ما |
| Hepimizin iyiliği için, bunun sen olduğuna çok sevindim. | Open Subtitles | للأجلنا جميعا أنا سعيد أنه كان لك |
| Sonunda atölyeni görme fırsatı bulduğum için çok mutluyum. | Open Subtitles | أنا جد سعيد أنه أتيحت لي الفرصة لرؤيت الأستديو الخاص بك |
| Ve bende heceleme hatlarımın ardına bakabildiğin için çok mutluyum. | Open Subtitles | وأنا سعيد أنه بإمكانك تجاهل أخطائي الكتابية. |