| cinayet silahı bunlardan biri değilse kayıp olan üçüncüsü olmalı. | Open Subtitles | أذا لم تكن واحده من هذه سلاح الجريمه هنالك ثالثه |
| Biraz önce, Bayan Hubbard bu kan lekeli hançeri buldu doktor da bunun cinayet silahı olduğunu onayladı. | Open Subtitles | و بعد ذلك مسز هوبارد وجدت الخنجر الملطخ بالدم و الذى فحصه الدكتور كونستانتين و أكد أنه يمكن أن يكون سلاح الجريمه |
| cinayet silahı oydu. Adamı öldürmek için bir kaşık kullandı. | Open Subtitles | هذا هو سلاح الجريمه لقد استخدم ملعقه لقتل الرجل |
| Gördüm. Cinayet silahına takip emri verdi mi? | Open Subtitles | لقد رأيت هل طلبت تعقب سلاح الجريمه للآن؟ |
| Cinayet silahından katilin DNA'sını elde ettim. | Open Subtitles | استخلصت الحمض النووي للقاتل من سلاح الجريمه |
| Üstünde kalmasın diye Cinayet silahını atmış. | Open Subtitles | قام بقذف سلاح الجريمه كي لا يتم القبض عليه وهو يحمله. |
| Elinizdeki borunun cinayet silahı durumunu .test edene kadar, sizi burada tutmak zorundayız. | Open Subtitles | سنبقيك في الحجز الى ان يتم فحص الانبوب لنرى ما اذ كان سلاح الجريمه |
| Çünkü bunun cinayet silahı ile eşleşip eşlemediğini öğrenmeliyim. | Open Subtitles | لأنني أريد أن أعرف إن كان ذلك يطابق مواصفات سلاح الجريمه المشكوك فيه |
| Mona'nın bahçesine bulman için cinayet silahı yerleştirebildi ama. | Open Subtitles | و هي كانت قادرة على أن تضع سلاح الجريمه في الساحه الخلفيه لمنزل مونا حتى نحصل عليه |
| Kıyafetlerinde kızın kanı vardı. cinayet silahı üzerindeydi. | Open Subtitles | لديه دمائها على ملابسه لديه سلاح الجريمه معه |
| Ama olay yerinde cinayet silahı yoktu. | Open Subtitles | لكن لم يكن هناك سلاح الجريمه في مسرح الجريمة |
| cinayet silahı daha yeni kanlanmıştı. | Open Subtitles | سلاح الجريمه .كان به دماً حديثاً |
| Bir şekilde cinayet silahı üzerinde çıktı. | Open Subtitles | "أنا اعني كان لديها سلاح الجريمه" "لـ سب ما" |
| Aradığımız cinayet silahı da onlardan biriydi. | Open Subtitles | من ظمنها سلاح الجريمه الذي نبحث عنه |
| - Öldürme nedeni gibi. cinayet silahı gibi. Ya Dr. Banton - | Open Subtitles | مثل الدافع أو سلاح الجريمه |
| Evet, bu da cinayet silahı. | Open Subtitles | أذن هذا سيكون سلاح الجريمه |
| cinayet silahı dikdörtgen kenarlı. | Open Subtitles | سلاح الجريمه له حافه مستطيله |
| Bu cinayet silahı olmalı. | Open Subtitles | يطابق سلاح الجريمه |
| Kanını Cinayet silahına koyup, onu da 14 yıl önce bir tünele atarak mı? | Open Subtitles | بوضع دمه على سلاح الجريمه ورميه في النفق قبل 14 سنه؟ |
| Cinayet silahından aldığım geyik derisi eldiven parçası... | Open Subtitles | في جلد الأيل ألياف التي رفعتها من سلاح الجريمه وكان القاتل يرتدي قفازات |
| Yani biz hâlâ Cinayet silahını bilmiyoruz. | Open Subtitles | اذن الى الان نحن لا نعرف ما هو سلاح الجريمه ؟ |