| Ve bazen telefonu ellerine alıp beni ararlar ve tekrar sevişiriz. | Open Subtitles | وبعض المرات يرفعون سماعة الهاتف ويتصلون بي ثم نجتمع مرة أخرى | 
| telefonu kaldır ve köpek balığı ısırığını kime haber vermek gerektiğini öğren. | Open Subtitles | ارفع سماعة الهاتف, وجد بمن يمكنني الإتصال للإبلاغ عن عضة سمكة قرش | 
| Amerika'nın her yanında insanlar evlerinde konseri bekliyor, o ise telefonu açık bırakmış. | Open Subtitles | أمريكا كلها تنتظر الحفل وهي تترك سماعة الهاتف | 
| telefon ahizesini kaldırdığınızda ne kadar eliniz titriyor? nasıl bir titreme ve zaman içinde nasıl değişim gösteriyor? | TED | فعندما ترفع سماعة الهاتف ما مدى إرتعاش يدك, و كيف ترتعش, و ما حالة هذا الإرتعاش مع الوقت؟ | 
| telefonu ne zaman alsam elime bilirim, kimse yoktur hâlâ evde. | Open Subtitles | أرفع سماعة الهاتف لكنه ما زال هناك بالبيت لا أحد | 
| telefonu aç ki bunu sana onaylatabilelim. | Open Subtitles | فقط ارفع سماعة الهاتف حتي يمكن أن نؤكد هذا. | 
| - Her an o telefonu kaldırabilirim. | Open Subtitles | لا تنسى, بإمكانني أن أدخل لهناك و أرفع سماعة الهاتف | 
| Anne, lütfen telefonu aç, ne oldu bilmiyorum. | Open Subtitles | أمي، الرجاء أرفعي سماعة الهاتف. لا أعلم ما الذي يجري. | 
| Adam telefonu açtığında karşısında beni bulmasını istiyorum. | Open Subtitles | إذا رفع سماعة الهاتف أريده أن يتكلّم معي | 
| Bir keresinde eve gelip telefonu açmıştım, | Open Subtitles | اذكر عندما رجعت الى البيت ورفعت سماعة الهاتف | 
| Hiç telefonu kaldırıp beni aramayı düşündün mü? | Open Subtitles | هل فكرت أبدا في التقاط سماعة الهاتف والاتصال بي؟ | 
| Sadece telefonu açın. Smokey, nerelerdeydin? | Open Subtitles | فقط ارْفعُ سماعة الهاتف وتحدث , أينما كنت ؟ | 
| Evet, telefonu sadece beni yalnız bırak demek için açtım. | Open Subtitles | نعم، أنا فقط رَفعتُ سماعة الهاتف لإخْبارك اتَرْكني لوحدي. | 
| Bay Shawn, onu bağlayıp telefonu kulağına tutmanız bile gerekse... onunla konuşmalıyım. | Open Subtitles | أن تضع سماعة الهاتف فوق أذنه فإفعل هذا فأنا أريد أن أتحدث معه | 
| telefonu eline alması için içime şeytan girmiş gibi yapmam gerekti. | Open Subtitles | كان عليّ أن أزعجها فقط لكي ترفع سماعة الهاتف | 
| Açıkçası ben de bir salağım çünkü çocuğumu okuldan alması için ümitsizlik içinde ağabeyimden medet umup onu aradığım sırada telefonu açma zahmetine katlanır diye kendimi kandırmışım. | Open Subtitles | فقد وهمت نفسي بتصديق.. أنني عندما احتاج أخي بشدة كي يقل ابني من المدرسة.. فقد يهتم اصلاً برفع سماعة الهاتف اللعين | 
| Lütfen, Beyefendi, açın telefonu. Size yalvarıyorum. | Open Subtitles | أرجوك يا سيدى ، إرفع سماعة الهاتف ، أتوسل إليك | 
| Eğer canın bir şey isterse, telefon et ve sadece bize haber ver. | Open Subtitles | إذا أردتي أي شيء فقط أرفعي سماعة الهاتف وأخبرينا | 
| Evden telefon etti. Dinleyen birisi varsa her şeyi öğrenecekti. | Open Subtitles | ترفع سماعة الهاتف وتتحدث من البيت الآن إذا كان أحداً يستمع سيعلم بكل شيء | 
| Evden telefon etti. Dinleyen birisi varsa her şeyi öğrenecekti. | Open Subtitles | ترفع سماعة الهاتف وتتحدث من البيت الآن إذا كان أحداً يستمع سيعلم بكل شيء | 
| Çimenin ortasında Jim'in cesedini gördüğüm an, koşarak buraya geldim ve telefona sarılıp, sizi aradım. | Open Subtitles | لحظة رأيت الجثة وسط الحديقة جئت مسرعاَ أخذت سماعة الهاتف اتصلت بك |