Ben limonlu mayonez yaparken sen de somon ezmesine başla. | Open Subtitles | إبدئي بإعداد لُب سمك السلمون بينما أنا أعد مايونيز الليمون |
Tamam Bay Yargılayıcı, somon düzgün hazırlanırsa ağıza böyle balıksı bir tat gelmez. | Open Subtitles | حسناً سيدي القاضي انه فقط يحدث بأن سمك السلمون إذا أعد بشكل صحيح |
Bu yosunla ilgili sorun şu ki somon balığı ve alabalığın yanı sıra dâhil olduğu ekosistemi de tehdit ediyor. | TED | المشكلة مع هذه الطحالب أنها تهدد سمك السلمون والسلمون المرقط والنظام البيئي للأنهار التي تغزوها، |
alabalık yemek için ya deniz ya da akarsu kenarına gitmeli. | Open Subtitles | علي أن أكون بجوار البحر أو بخار لأتناول سمك السلمون المرقط. |
Şef bugünün özel yemeğiyle tanınır, ki bu da Copper Nehri somonu, ve... | Open Subtitles | كبير الطبّاخين سعيد خصوصاً مع صيد اليوم، وهو سمك السلمون النهر النحاسي، و.. |
- Aşağı doğru düğmeli, donuk som balığı renginde.. | Open Subtitles | ومن هو زر لأسفل، مثل لون سمك السلمون تلاشى؟ |
somon yetiştiriciliğine ilk başladıklarında, 1 libre (0,45) somon üretmek, 6 libreye kadar yaban balığına mal olabiliyordu. | TED | عندما بدأت لأول مرة زراعة سمك السلمون، قد يستغرق ما يصل ستة باوندات من السمك البرية لعمل رطل واحد من سمك السلمون. |
Onları yok oluştan kurtarmak için somon popülasyonlarını eski hâline getirmek üzere acilen yatırım yapmalıyız. | TED | نحن بحاجة ماسة إلى الاستثمار لإعادة جماعات سمك السلمون لإنقاذهم من الانقراض. |
Bezelye çorbası ile somon istiyorum. | Open Subtitles | ساتناول حساء البزاليا ومن ثم سمك السلمون |
somon, yengeç ve karides, jambon ve dil? | Open Subtitles | سمك السلمون أم الجمبرى و سرطان البحر أم لحم الضأن واللسان؟ |
Siparişler, 2 somon, 3 salata ve 3 fileto. | Open Subtitles | احتاج لاثنين من سمك السلمون, وثلاثه سلطه كومبوزيه |
somon balığını üzerlerine salacağımı söyledim. | Open Subtitles | لقد اخبرتهــم اني سأفلت عليهم سمك السلمون |
Su ürünleri uzmanı olarak somon hakkında birkaç şey söyleyeyim. | Open Subtitles | بصفتي صائد اسماك متخصص, اسمحي لي بكلمة و اثنتان عن سمك السلمون. |
Hükümet somon balıkçılığı projesinden çekildi ve biz de bunun için büyük zaman ve efor harcamıştık. | Open Subtitles | حسناً ، الحكومه انسحبت من مشروع صيد سمك السلمون و نحن وضعنا الكثير من الوقت و الجهد بهذا المشروع |
Bu koyda beş kilo kadar çeken... bir alabalık yaşıyor. | Open Subtitles | هنالك سمك السلمون في هذه المنطقة وزنه تقريباً 10 باوندات |
Şimdi de şurayı oku bakayım. "alabalık avlamak için, balık boyunun en az...." | Open Subtitles | عند صيد سمك السلمون المرقط يَجِبُ أَنْ يكونَ الحد الادنى لطوله |
Umut, tırtılı kozasından çıkaran somonu akıntıya karşı yüzdüren şeydir. | Open Subtitles | خارج الشرنقة,ويقود سمك السلمون الى التيار ثديَّاك قد يكونان صغار ونظارتك قد تبدو سميكة |
- Levrek mi yoksa som balığı mı? | Open Subtitles | -هل تسعى وراء سمك السلمون ؟ |
Çocukluğumdan beri somonun sadece kediler için olduğunu düşünürüm. | Open Subtitles | أعني، منذ طفولتي اعتقدت أن سمك السلمون طعام للقطط فقط. |
Rahatlıkla söyleyebilirim ki hanımefendi orada alabalıktan daha büyük bir şey yok. | Open Subtitles | ويمكنني ان اقول لك سيدتي لم يكن هناك اي شيئ يسبح في تلك البحيرة اكبر من سمك السلمون |
Bobby, somonla yeteri kadar uğraştın. | Open Subtitles | بوبي لقد استعملت ما يكفي من سمك السلمون |
Göçmen somonlar üremek için serin ve oksijen bakımından zengin sulara ihtiyaç duyarlar. | Open Subtitles | سمك السلمون المهاجر ، يحتاج لهدوء مياه تحتوي على الاكسجين جيد ، لتتكاثر. |
Oradaki alabalıkların Buick araba kadar büyük olduklarını duydum. | Open Subtitles | اسمع ان سمك السلمون هناك حجمه مثل السيارة البيويك |
Çam fıstığı soslu ızgara salmon sipariş ederdin. | Open Subtitles | كنت قد كان سمك السلمون المشوي والصنوبر السالسا المكسرات. |