| Merak etme. Ya yakalarız ya da denerken üstünden geçeriz. | Open Subtitles | لا تقلق ، سنقبض عليه أو ندهسه بالسيارة محاولين القبض عليه |
| Kafası güzel sincap kızlardan birine atlayıp dikkati dağıldığında yakalarız. | Open Subtitles | جهز الشبكة. اول ما يقفز على واحدة من السناجب الأناث. و يلهى، سنقبض عليه. |
| - Hayır, ama onu yakalarız. - Bunu nasıl başaracaksın? | Open Subtitles | ـ كلا , لكننا سنقبض عليه ـ كيف يمكنكم القيام بذلك؟ |
| Aradığımız bağlantı olabilir. Eğer öyleyse onu yakalayacağız. | Open Subtitles | إنه هو الدليل الذي كنّا نبحث عنه فإن كان هو المذنب , سنقبض عليه |
| Eğer Cheng o tesisteyse, parçayla beraber onu da yakalayacağız. | Open Subtitles | .. اذا كان "تشينج" بتلك المنشأة سنقبض عليه وسنعيد القطعة |
| O halde ona öyle olmayacağını ve adamı Yakalayacağımızı göstermeliyiz. | Open Subtitles | إذن لنثبت لها بأننا ستعامل بإحترام واننا سنقبض عليه |
| İnmesi gerekecek. Ve bu... Burası da onu yakalayacağımız yer. | Open Subtitles | سوف يضطرّ للهبوط، وهناك حيث سنقبض عليه. |
| Yalnız kaldığı zaman yakalarız, buralar tehlikeli. Burası çok tehlikeli bir alan. | Open Subtitles | سنقبض عليه عندما يكون بمفردة إنهامنطقةخطرة! |
| Eğer kaçarsa bir daha, bir daha yakalarız. | Open Subtitles | كنا سنقبض عليه مره اخرى اذا هرب |
| Tüm yapmamız gereken, cinayetin olduğun gece Egan'ı Nomar'ın teyzesinin evine koyarsak onu su götürmez bir şekilde yakalarız. | Open Subtitles | والآن، ليس علينا إلا إثبات (تواجد (إيغان) في منزل خالة (نومار ليلة وقوع الجريمة عندها سنقبض عليه بالجرم المشهود |
| Yakında yakalarız. | Open Subtitles | لا يستطيع الابتعاد سنقبض عليه قريبا |
| - Döndüğünde yakalarız. | Open Subtitles | الآن، عندما يعود، سنقبض عليه |
| Biz yakalarız. | Open Subtitles | سنقبض عليه نحن. |
| Ama kuyrukluyıldız çok yukarıdan geçecek biz aşağıdan nasıl yakalayacağız? | Open Subtitles | ولكن المذنب سوف يسافر في السماء كيف سنقبض عليه في الأرض ؟ |
| Yerel polis ve park servisleri iş üstünde. yakalayacağız. Sanmam. | Open Subtitles | السكان المحليين و خدمة المتنزه يبحثون عنه , سنقبض عليه قريباً |
| Biraz zaman alacak ama onu yakalayacağız. | Open Subtitles | قد يستغرق الأمر بعض الوقت، لكننا سنقبض عليه. |
| - Onu yakalayacağız. - Umarım haklısınızdır. | Open Subtitles | ـ سنقبض عليه ـ حسناً، أتمنى أن تكون صائباً |
| Kredi kartı açmak için Michael Thorne'un sosyal güvenlik numarasını kullandığında onu yakalayacağız. | Open Subtitles | سيقوم بأستخدام رقم الضمان الأجتماعي لمايكل لأستخراج كروت الأئتمان حينئذ سنقبض عليه |
| Onu, seninle ya da sensiz yakalayacağız, bu yüzden eğer günbatımını seyretmek istiyorsan, tek bir şansın var. | Open Subtitles | سنقبض عليه برفقتك ودونك، فأمامك خيار واحد فقط، وذلك إن شئت رؤية غروب الشمس مجدداً |
| Onu bir gün Yakalayacağımızı biliyorduk. | Open Subtitles | كنا نعرف أننا سنقبض عليه في يوم ما |
| Onu Yakalayacağımızı, masaya oturacağını, onu gafil avlayıp şişleyeceğimizin farkında. | Open Subtitles | إن إقتنع بهذا، سننال منه إن إطمئن إليك، سنقبض عليه وننهيه! |
| Bizim yakalayacağımız garanti. | Open Subtitles | واثقاً تماماً بأننا سنقبض عليه. |