"سنقوم بذلك" - Traduction Arabe en Turc

• yapacağız
• yaparız
• halledeceğiz
• yapalım
• yapacak

Bunu çok daha fazla genişleteceğiz, çok daha büyük olacak ve şüpheli hakkında çok daha fazla şey öğreneceğiz, hatta bir kimlik kiti yapacağız.
سنقوم بذلك على نطاق أوسع، وعلى نطاق أكبر، سنعرف الكثير عن المشتبه به، سنرسم وصفًا للشخصية,

Nasıl yapacağız, karışık çiftler mi?
نعم يا حبيبتى ، كيف سنقوم بذلك ؟ سنقوم بتبديل الزوجان ؟

Bunu nasıl yapacağız ve ayrıca sen de bu kompartmandan çıkamazsın?
وكيف سنقوم بذلك وانت لا تستطيع مغادره تلك المقصوره

Aksi takdirde, biz yaparız. İşbirliğiniz olsun ya da olmasın.
لو لو تتمكن, فإننا سنقوم بذلك معك أو من دونك

Tamam, seni küçük piç bunu güzel ve kolay yoldan halledeceğiz.
حسنا ، أيها الوغد الصغير... .. سنقوم بذلك بطريقة سهلة وجميلة.

Bir iş yapacaksak doğru düzgün yapalım.
, لو كنا سنقوم بذلك علينا القيام بذلك بالطريقة الصحيحة

Kendimiz yapacak olsaydık neden bizi korumaları için ödül avcıları tutalım ki?
لماذا ندفع لصائدي الجوائز لان يدافعوا عنا اذا كنا سنقوم بذلك بأنفسنا؟

Bunu kendimiz yapacağız.
إستقلنا؟ سنقوم بذلك لأنفسنا نحن الأربعة.

Şimdi yaşamak için savaşma şeyimizi yapacağız.
الآن سنقوم بذلك, نقاتل من آجل أرواحنا كما نفعل

Bu miktardaki oksijenin toksik etkileri olabilir, o yüzden ara vererek yapacağız.
إن التعرض لهذا المقدار من الأوكسجين لوقت طويل قد يكون له آثار سمية لذلك سنقوم بذلك على دفعات

Bakın, bu işi kitabına uygun ve doğru şekilde yapacağız.
سنقوم بذلك بالشكل الصحيح سنقوم به بواسطة الكتاب

Bu geceki partide yapacağız o zaman, tamamdır. Bizimle cafe'de buluş, plan yaparız.
ممتاز، سنقوم بذلك في الحفل الليلة، حسناً.

Evet, haklısın. Haklısın, senin dediğin gibi yapacağız.
لا، إنك على صواب، إنك على صواب سنقوم بذلك على طريقتك

Makinenin size ulaşması birkaç saat sürer. Yapılması gereken her şeyi yapacağız.
سنقوم بذلك أياً كانت التكلفة سوف يتم إنقاذكم.

Bunu yapacağız, işimiz bittiğinde de seni ön kapıdan çıkaracağım.
نحنُ سنقوم بذلك بعدستذهبللخارجعنطريق البابالأمامي. عندماننهيذلك.

Biz de öyle yapacağız, ona kulak ver tamam mı?
لذلك نحن سنقوم بذلك أخبرينا واستمع إليه، اتفقنا؟

Eninde sonunda bunu adam akıllı bir yatakta yapacağız, değil mi?
حتمًا في وقت ما سنقوم بذلك على سرير فعليّ، صحيح؟

Peki bunu nasıl yaparız? Bunu birlikte nasıl yaparız?
لذا كيف سنقوم بذلك، كيف سنقوم بذلك معا؟

Eğer bunu yapacaksak, beraber yaparız. Paranın yarısını ben vereceğim, yoksa ben yokum.
إن كنا سنقوم بذلك فسنفعله معاً سأساهم بنصف المبلغ وإلا فلا

Bu görevin yerinin değişmek zorunda olması bizim yüzümüzden o yüzden ne olursa olsun bu işi halledeceğiz.
انها علينا أن مكان هذه المهمة تم تغييره لذا بطريقه أو أخرى نحن سنقوم بذلك

Sessizce halledeceğiz. Evi bana bırak.
سنقوم بذلك بهدوء ساراقب المنزل

Şunu da yapalım, kebapçıya da bir bomba gönderelim
و بما أننا سنقوم بذلك فلماذا لا نفجر محل الكباب ايضاً

Bunu yapacak mıyız yoksa ne?
هل سنقوم بذلك أم لا, إنها ساعة العرض