| Yenilgiyi kolayca kabullendin. Daha zor bir savaş olacağını düşünmüştüm. | Open Subtitles | القيتي بي بكل سهوله كنت اتوقع معركة صعبه |
| Zavallı bir çocuğun ruhunu kolayca yozlaştırmak veya öylece ruhunu alıvermek gibi şeyler. | Open Subtitles | مثل كيف افساد روح طفل بكل سهوله او حتى سرقة هذه الروح. |
| Mali açıdan bunu kolayca telafi edecekler. | Open Subtitles | و سوف يعيد ملئ خزائنه بكل سهوله |
| Rahatlıkla hamile kalabilirdim. | Open Subtitles | بامكاني الحصول على طفل بكل سهوله |
| Rolüne kolayca adapte olabilecek gizemli set arkadaşları gerek. | Open Subtitles | ليؤدوادورصديقالرسامالغامض... الذي يمكن أنّ يضاف للبدايه بكل سهوله. |
| Çok kolayca efendim. | Open Subtitles | بكل سهوله يا سيدي |
| - kolayca öldürürm ben! | Open Subtitles | يمكنني قتله بكل سهوله |
| kolayca çıkarıverdim. | Open Subtitles | و نزعتها بكل سهوله |