| Şuna ulaşınca, işte ona, sonlanacak, bitecek. | Open Subtitles | سوف ينتهي حينأنالهذا،هنا تماماً.. سوف ينتهي الأمر |
| Bunu yapabilirsen, sıra senden de geçecek, ve bu iş bitecek. | Open Subtitles | عندما أقوم بذلك سوف أحررك و سوف ينتهي الأمر |
| Tüm bu zulüm sona erecek ve geriye kim kalacak sence? | Open Subtitles | ،كل الحديث عن الاضطهاد سوف ينتهي ومن سيظل واقفا وحيدا ؟ |
| Tüm bu zulüm sona erecek ve geriye kim kalacak sence? | Open Subtitles | ،كل الحديث عن الاضطهاد سوف ينتهي ومن سيظل واقفا وحيدا ؟ |
| Bana deseydiniz ki bir ay daha depresyonda kalmak durumunda olduğumu, derdim ki "Kasımda bu işin biteceğini bilirsem, baş edebilirim." | TED | إن أخبرتني أنني يجب أن أصاب بالاكتئاب لمدة شهر، لقلت: "ما دمت أعلم أنه سوف ينتهي في نوفمبر، أستطيع القيام بذلك." |
| Connie, çok üzgünüm ..merak etmeyin Hepsi son bulacak | Open Subtitles | كوني أنا أسف لذلك ولكن لا تقلقي قريبا سوف ينتهي كل هذا |
| - Ve beşinci randevudan sonra bitecek mi? | Open Subtitles | وبعد الموعد الخامس سوف ينتهي كل شيئ ؟ نعم |
| Bak, lise bütün hayatınmış gibi geliyor sana şimdi ama bir gün bitecek. | Open Subtitles | انظري , أنا أعرف ان المدرسة الثانوية تجعلك تشعرين بأن حياتك كلها هنا الآن لكن هذا سوف ينتهي |
| Sorun yok, bebeğim. Yakında bitecek. | Open Subtitles | لا عليك، يا حبيبي سوف ينتهي كل شئ قريباً |
| Dinle, gittiğin bu yol sonunda hapiste bitecek. | Open Subtitles | اسمعي الطريق الذي تسلكيه سوف ينتهي بك في السجن او اسوء |
| Sadece altına imza atacaksın ve bu iş sona erecek. | Open Subtitles | اريد فقط اريد توقيعك في الاسفل وكل هذا سوف ينتهي |
| 30 eylülde sona erecek olan bu yılın bütçesine yaklaşık 80 milyar dolarlık açık ile karşı karşıyayız. | Open Subtitles | لدينا نقص يبلغ 80 مليون دولار و سوف ينتهي في 30 سبتمبر |
| Evet, bu yakında sona erecek ve gerçek işine dönebileceksin. | Open Subtitles | نعم ، حسنا ، كل هذا سوف ينتهي قريبا و يمكنك العودة الى بعض العمل الحقيقي |
| Aynen dediklerimi yap, tüm bunlar sona erecek. | Open Subtitles | إفعل بالضبط ما قلته لك وكل هذا سوف ينتهي |
| Bay Chappelle analizin birkaç dakikaya biteceğini söylemiş. | Open Subtitles | سيد شابيل يقول أن التحليل سوف ينتهي في الدقائق القليلة القادمة |
| Ama nasıl yakında biteceğini bildiğin bir şeyden, gerçekten hoşlanırsın? | Open Subtitles | ولكن كيف تستمتعين حقا بشيء عندما تعلمين انه سوف ينتهي قريبا؟ |
| Parlayan morarmış bir göz ile biteceğini sandım. Şuna bir bakayım. | Open Subtitles | ظننت أنني سوف ينتهي المطاف بي مع ماسح مطابقة اسمح لي أن انظر في ذلك. |
| Acaba ulusal kanalda tutuklanmalarıyla mı son bulacak? | Open Subtitles | لكن هل سوف ينتهي بالقاء القبض عليهم في شاشه التلفزيون الوطني ؟ |
| Fakat trajedi şudur; biliyoruz ki senin, yani genç aktörün yaşamı bu virane yerde son bulacak. | Open Subtitles | لكن المأساة بأننا نعرف بأنك ، الممثل الشاب... سوف ينتهي من هذا المكان الخرب... |
| Televizyonda dizi izlersiniz, sona erer ve yeni bölüm için bir hafta beklersiniz. | TED | شاهدتم عرضا على التلفزيون، في نهاية المطاف سوف ينتهي العرض، ثم يكون لديك أسبوع حتي العرض القادم. |
| Anlaşmayı kabul et her şey sona ersin. | Open Subtitles | ضع الاتفاقيه على الطاوله وهذا كله سوف ينتهي |