"سيأخذ وقتاً" - Traduction Arabe en Turc

    • zaman alır
        
    • zaman alacak
        
    • vakit alacak
        
    • zaman alacağını
        
    • vakit alacaktır
        
    • zaman alabileceğini
        
    • sürer
        
    • zaman alacaktır
        
    • uzun süreceğini
        
    Aşkımızın meyvesi çocuğumuzun büyümesi çok daha fazla zaman alır. Open Subtitles إنه سيأخذ وقتاً طويلاً لتربية طفلنا الحبيب.
    Söyleyebileceğimi sanmıyorum. Bu epey bir zaman alır. Open Subtitles لا أعتقد أنه يمكنني هذا هذا سيأخذ وقتاً
    O düğün kıyafetiyle mi dışarı çıkacaksın? Biraz zaman alacak. Open Subtitles يجب ان تخلعى فستان الزفاف و ذلك سيأخذ وقتاً
    Ona itaat etmeyi öğretmek epey vakit alacak. Open Subtitles إن الأمر سيأخذ وقتاً طويلاً أكثر مما لديّ لكي أعلمها الطاعه
    Kayıp Şahıslar'ı aradığımda birinin gelmesinin zaman alacağını söylemişlerdi ama hepiniz buradasınız. Open Subtitles عندما اتصلت بقسم التحقق بالأشخاص المفقودين قالوا أن الأمر سيأخذ وقتاً قبل أن يأتي أحد لكن ها أنتم ذا
    Bu şeyi yenmemiz, hep birlikte dövüşsek de belli bir vakit alacaktır. Open Subtitles حتى و إن كنا جميعاً هنا، فأنه سيأخذ وقتاً لهزيمة هذا الشيء
    Pekâlâ, doktor zaman alabileceğini söyledi. Yolda ne derler? Open Subtitles حسناً الطبيب قال إن هذا سيأخذ وقتاً ماذا نقول سقطت على الطريق؟
    Yüz tanıma programında aratıyorum. Biraz zaman alır ama... Open Subtitles سأبدأ ببحث عن الأوجه, ولكن سيأخذ وقتاً قبل...
    Sana öğretebilirdim ama biraz zaman alır. Open Subtitles بإستطاعتي تعليمكِ لكن ذلك سيأخذ وقتاً
    Şüphelerden oldukça uzağız, bizi bulmaları zaman alır. Open Subtitles نحن بعدين عنهم و البحث سيأخذ وقتاً
    Biraz zaman alacak, ama bununla yaşamayı öğreneceğim. Open Subtitles نعم, سيأخذ وقتاً كبيراً لكن نتعلم كيف نعايّش الآمور
    Biliyorsun. Paige'in burada yaşamaya alışması bir haftadan fazla zaman alacak. Open Subtitles تعلمين سيأخذ وقتاً أكثر من أسبوع كي تتكيف (بايدج) بالعيش هنا
    -Bunu bize kan gösterir ama biraz zaman alacak. Open Subtitles الدم سيقدم لنا ذلك لكن سيأخذ وقتاً
    Bu yapacağım şey düşündüğümden daha fazla vakit alacak. Open Subtitles ذلك الشيء الذي قررت أن أفعله .. سيأخذ وقتاً أطول ممّا تصوّرته ..
    Hayır. Hiç de bile. Ancak biraz vakit alacak. Open Subtitles لا على الاطلاق ولكن هذا سيأخذ وقتاً
    Annemin beni affetmesinin uzun zaman alacağını düşündüm. Open Subtitles اعتقدت بأنه سيأخذ وقتاً طويلاً من امي لكي تسامحني
    - Gerçeğine yakın olur demiştin. - zaman alacağını söyledim. Open Subtitles لقد قلت أنها ستنقبض - لقد قلت أن ذلك سيأخذ وقتاً -
    Bu vakit alacaktır. Open Subtitles ذلك سيأخذ وقتاً.
    Annemin telgrafı ne zaman alabileceğini biliyor musun? Open Subtitles هل تعرف كم سيأخذ وقتاً ارسال الرسالة؟ لها؟
    Ama bunun olması uzun sürer... ve tuzlu suya ihtiyacı var. Open Subtitles حسناً ولكن ذلك سيأخذ وقتاً طويلاً مع الكثير من المياه المالحه
    Bu biraz zaman alacaktır, ama... Her şey zamanla normale dönecektir. Open Subtitles إنكِ تعلمين بأنَّ هذا سيأخذ وقتاً لكن ستعود الأمور لطبيعتها
    Eğer bunun bu kadar uzun süreceğini bilsem televizyonu açardım. Open Subtitles علمت أن هذا سيأخذ وقتاً كان علي وضع تلفاز أمامي

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus