Bence çok kötü bir şey yaptın ve şimdi bunun bedelini hayatınla ödeyeceksin. | Open Subtitles | أعتقد أنك فعلت شيئاً سيئاً جداً وأنت الآن سوف تدفع حياتك من أجله |
çok kötü biri olduğumu, çok kötü şeyler yaptığımı biliyorum. | Open Subtitles | وأنا أَعْرفُ كَيف كنت وأن الذى فعلته كان سيئاً جداً |
Ona düğün gününde ne olduysa artık, çok kötü bir şey olmalı. | Open Subtitles | مهما يكن الذي حدث في يوم الزفاف فيجب أن يكن سيئاً جداً. |
- O kadar kötü değildi, değil mi? | Open Subtitles | أرأيت . لم يكن ذلك سيئاً جداً . اليس كذلك ؟ |
Günün sonu ilk gün için çok Fena değildi, değil mi? | Open Subtitles | نهاية اليوم، إذاً، ليسَ سيئاً جداً بالنسبة لأول مرة نخرج، صحيح؟ |
Hemen aklına gelmiyorsa o kadar da kötü bir şey yapmamışsındır. | Open Subtitles | يجب أن تجيب بسرعة، وإلا فإنك لم تفعل شيئاً سيئاً جداً. |
Bana tapma. Ben çok kötü bir Tanrı olurdum. Her şeyden önce, hiç izin günün olmazdı. | Open Subtitles | . لا تعبديني، فسأكون إلهاً سيئاً جداً . أول شئٍ سأفعله أنني سأحرمكِ من العُطل |
Pierre, bazen kendimi çok kötü hissetmeme neden oluyorsun. | Open Subtitles | بيـير .. أحياناً تجعلني أبدو سيئاً جداً. |
Bellingham'a çok kötü bir şey yapmışlar. | Open Subtitles | وقد فعلوا شيئاً سيئاً جداً في حق بيلينجهام. |
nasıl tam anlamıyla temizlenebilir? Şimdi, eğer kalkarsan çok kötü olabilir, anladın mı? | Open Subtitles | الآن ، إذا وقفتِ ، سيصبح الأمر سيئاً جداً. |
- Burası berbat bir yer adamım. - Bana çok kötü görünmedi. | Open Subtitles | هذا المَكان سيء يا رجُل - لا يبدو سيئاً جداً لي - |
Bu çok kötü görünmüyor. Sen de en az onun kadar hızlı iyileşiyorsun. | Open Subtitles | حسناً, هذا ليس سيئاً جداً أنت تشفي سريعاً, مثله |
Tamam, bir saattir ağlıyor. Bu çok kötü değil. | Open Subtitles | بَكت لما يزيد عن ساعة هذا ليس سيئاً جداً |
Bana tapma. Ben çok kötü bir Tanrı olurdum. Her şeyden önce, hiç izin günün olmazdı. | Open Subtitles | . لا تعبديني، فسأكون إلهاً سيئاً جداً . أول شئٍ سأفعله أنني سأحرمكِ من العُطل |
O kadar kötü değil. Yine de dikiş atılması gerek. | Open Subtitles | هذا ليس سيئاً جداً لكنكِ ستحتاجين إلى بعض الغرز، مع ذلك |
Senle evlendiğine göre de o kadar kötü olamazsın. | Open Subtitles | ولقد تزوجتك لذا لا يمكن أن تكون سيئاً جداً |
Eminim o kadar kötü bir şey yapmamışsındır. | Open Subtitles | أنا متأكدٌ من أنّكَ لمْ تفعل شيئاً سيئاً جداً |
Turist olmak hiç Fena değilmiş. | Open Subtitles | إذاً ليس سيئاً جداً أن يكون المرء سائحاً |
Bu ışıkta çok da Fena görünmüyormuşsun. | Open Subtitles | لا تبدو سيئاً جداً فى هذا الضوء |
Neyse, o kadar da kötü değildi. Çoğunu kurtardık sanırım. | Open Subtitles | ذلك لم يكن سيئاً جداً أعتقد بأننا أنقذنا أغلبه |
Biraz tanıyınca, o kadar da kötü biri değil. | Open Subtitles | ستيوارت ليس سيئاً جداً عندما تتعرف إليه جيداً |
- çok kötü değil. | Open Subtitles | ليس سيئاً جداً. |
Bu bölmelerde yaşamak çok da kötü değilmiş. | Open Subtitles | المعيشة في تلك الحُجيّرَات ليس سيئاً جداً. |
Bir anda bu o kadarda kötü gelmedi. | Open Subtitles | فجأة ، لم يبدو لي شيئاً سيئاً جداً. |
Carlo iki gün önce dönmek zorunda kaldı. Bu gerçekten kötü oldu. | Open Subtitles | كارلو اضطر أن يعود إلى البيت قبل أيام ، هو كان سيئاً جداً |