| 20 yıldır Taksi kullanıyorum, artık herşeyi gördüm. | Open Subtitles | أنا سائق سيارة أجره طوال 20 سنه رأيت كل شيء. |
| Taksi tutttum ve ağrı kesicileri fazladan aldım ve geldik. | Open Subtitles | أخذت سيارة أجره ذات مقاعدٍ مضاده للألم، و أشياءٌ من هذا القبيل |
| Şimdi gidip bir kamyoncuya veya Taksi şoförüne veya evsiz birine vermem gerek. | Open Subtitles | الآن يتوجب علي ممارسة الجنس مع سائق شاحنه او سائق سيارة أجره أو رجل مشرد |
| Onu hatırlıyorum ,... Hesabını ben çıkarmıştım... Bir taksiye binerken gördüm. | Open Subtitles | أتذكره، لقد كنت أنا من أنهى إجرائاته في الواقع لقد رأيته يركب سيارة أجره |
| Üzerimi değiştirmek ve taksiyle kuzeye gitmek için 20 dakikam kalır. | Open Subtitles | لتبقى عشرون دقيقةً للتغيير والحصول على سيارة أجره متجهةً للشمال |
| Erkek... kuzenimi havaalanından almalıyım ama Taksi tutabilir ve benim erkek arkadaşım yok. | Open Subtitles | يجب علي أن أقل صدي.. إبن عمي من المطار لن يمكنه أن يأخذ سيارة أجره و انا لا أملك صديقاً |
| Madem açtın, neden benim için Taksi çağırıp parasını ödemiyorsun? | Open Subtitles | بما أنك شغلته لما لا تطلب لي سيارة أجره و تدفع لها بعد ذلك |
| Bunun son Taksi yolculuğu olacağından habersiz bir şekilde. | Open Subtitles | معرفتها قليله بأن هذه أخر سيارة أجره ستركبها |
| Taksi çağırmamı istiyorsun. Yok. | Open Subtitles | تريدين من ان اطلب لك سيارة أجره |
| - Sarah, nereye gidiyorsun? - Bir Taksi tutacağım. Yapma... | Open Subtitles | سأستدعي سيارة أجرة - .. مالذي تعنينه بإستدعاء سيارة أجره ؟ |
| Sağ ol, Taksi çağıracağım. | Open Subtitles | كلا, سوف أخذ سيارة أجره لا بأس بذلك |
| - Sabah sana Taksi tutarım. - Aman tanrım! | Open Subtitles | سأحضر لك سيارة أجره في الصباح - هذا سخيف يا إلهي - |
| Bir Taksi tutalım, tamam mı? | Open Subtitles | حسنا, لنوقف سيارة أجره, أوكي؟ |
| Bak. Taksi. | Open Subtitles | انظري سيارة أجره |
| Taksi çağıracağım, tamam mı? | Open Subtitles | سأطلب لك سيارة أجره |
| Taksi mi çağırdın? | Open Subtitles | أهذه سيارة أجره ؟ |
| - Evet. - Tamam, Taksi tutalım. | Open Subtitles | حسنٌ, سنحتاج الى سيارة أجره |
| Ben gelmeyince, taksiye binmişler. | Open Subtitles | عندما لم أظهر , فى النهاية قامو بأخذ سيارة أجره |
| Uçağım biraz erken indi ben de bir taksiye bindim. Onu rahatsız etmek istemedim. | Open Subtitles | وأستقليّت سيارة أجره الى هنا , لم أشأ أن أزعجه |
| Ben eve taksiyle döneceğim. | Open Subtitles | سأستقل سيارة أجره للذهاب للمنزل |
| Söyle o sürtüğe taksiyle gelsin. | Open Subtitles | اخبر العاهره من تأخذ سيارة أجره |