| Kayıbım ben, kim bulacak beni? O eski kayın ağacının... | Open Subtitles | أنا الأخير الذي سيجدني في الأعماق أسفل |
| Dostlarım beni bulacak ve seni öldürecekler! | Open Subtitles | سيجدني أصدقائي و سوف يقومون بقتلك |
| Gösteriden önce, sıradayken gerçekten hoş bir çocuk Ethan'laydım ve gösteriden sonra beni bulacağını söyledi. | Open Subtitles | قبل العرض , كنت مرتبطة مع رجل جميل جدا , ايثان وقال لي بإنه سيجدني بعد العرض |
| Geçen hafta... onu terk etmekle tehdit ettim, o da beni bulacağını ve öldüreceğini söyledi. | Open Subtitles | الأسبوع الفائت هددته بالرحيل، وأخبرني بأنّه سيجدني ويقتلني |
| İzinsiz giren olursa karşısında benle beyzbol sopasını bulur. | Open Subtitles | وأي شخص يتعدى عليها سيجدني وسيجد مضرب كرة البيسبول ليتعامل معهما |
| Eminim bina kapanmadan birileri beni bulacaktır. | Open Subtitles | أنا متأكد من أن أحداً سيجدني قبل إغلاق المبنى |
| Ona beni Narkotik'te bulabileceğini söylersin. | Open Subtitles | بلغه بأنه سيجدني في قسم المخدرات. |
| Er ya da geç nasılsa beni bulacak. | Open Subtitles | فهو سيجدني عاجلاً أو آجلاً على أيّ حال. |
| Kayıbım ben, kim bulacak beni? O eski kayın ağacının... | Open Subtitles | أنا الأخير الذي سيجدني في الأعماق أسفل |
| Nereye gidersem gideyim, Chucky beni bulacak. | Open Subtitles | أينما سأذهب، تشاكي سيجدني. |
| O beni forumda bulacak. | Open Subtitles | سيجدني بالساحة العامة |
| Beni bulacak ve işimi bitirecek. Bunu biliyorum. | Open Subtitles | سيجدني ويقتلني ، أعرف ذلك |
| Mary Sibley bir keresinde bir cadı olarak hizmetkarımın beni bulacağını söylemişti. | Open Subtitles | مرة اخرى ماري سيبلي أخبرتني كوني ساحرة , قريني سيجدني |
| Sana onun beni bulacağını söylemiştim. | Open Subtitles | لقد اخبرتكم انه سيجدني. |
| Hep, onun beni bulacağını sandım. | Open Subtitles | إفترضت أنّه سيجدني. |
| Beni bulacağını biliyorum. | Open Subtitles | أعلم من أنه سيجدني |
| Evet, taşınırsam Arthur dönerse beni nerede bulacağını bilemez diye korktum. | Open Subtitles | أجل، كنتُ خائفة لو نقلت من هنا بأن (أرثر) قد يعود.. فلن يعلم أين سيجدني |
| Kaçarsam beni bulur. | Open Subtitles | أذا هربت، سيجدني. |
| - Lütfen, Julia, beni burada bulur! - Seni çıkaracağım. | Open Subtitles | ـ رجاءً يا (جوليا)، سيجدني هنا ـ سوف أخرجك |
| Eğer sen beni bulabildiysen, o da bulacaktır. | Open Subtitles | و بما أنكِ قد عثرتِ عليّ , فهو سيجدني أيضاً |
| Nereye giderse gitsin şeytan onu ve beni bulacaktır. | Open Subtitles | .. فحيثما ذهبت , سيجدها الكائن الشرير و سيجدني |
| O paranın üstünde Ganz'ın parmak izleri olduğunu biliyordun beni nerede bulabileceğini ona anlattın. | Open Subtitles | كانت تعلم بأن تلك العملة عليها بصمات (غانز) أخبرته أين سيجدني |
| Beni Humboldt'da bulabileceğini söyle. | Open Subtitles | أخبره انه سيجدني في "همبولت"؟ |