| Tekrar ettiğim için özür dilerim ama hatırlamanıza yardımcı olur. | Open Subtitles | آسفة على التكرار ، لكنه سيساعدكم على التذكر |
| Hedefinizi incelemeye yardımcı olur diye düşünmüştüm. | Open Subtitles | ظننت أن رؤيه هدفكم شخصياً الليلة سيساعدكم |
| Size ders programınız konusunda yardımcı olacak ve kalacağınız odaları gösterecek. | Open Subtitles | انه سيساعدكم في جداول صفكم ويريكم ما تبقى من مساكن الطلبة |
| Şunu bilin ki bu, sizi sadece daha iyi bir insan yapmayacak ayrıca işinizdeki değişken durumları etkisiz hale getirmenizde size yardımcı olacak. | Open Subtitles | التعلم لن يجعلكم فقط أناساً افضل و لكنه سيساعدكم على تفريغ مواقفكم و عواطفكم المتقلبة اثناء العمل |
| Size yardım edecek Jaffa ajanları yok. | Open Subtitles | ولايوجد جافا في الطابور الخامس هناك سيساعدكم |
| John, onları aşağı götür. Otis sana yardım edecek. | Open Subtitles | جون خذهم للأسفل أوتيس سيساعدكم |
| Daha tanımadığı bir adam için bile bir milyon dolar kazandı. Sizi tanıyor ve seviyor. Tabiki size yardım eder. | Open Subtitles | لقد أكسب لتوه شخصاً لا يعرفه مليون دولار، إنه يحبّكم، بالطبع سيساعدكم في هذا |
| Hipnoz, bu tür cevapları bulmana yardımcı olur. | Open Subtitles | سيساعدكم التنويم المغناطيسي على الخروج بهذه الأمور |
| Siz ödevinizi yapmaya başlayın o da finalini yazmakta size yardımcı olur. | Open Subtitles | أنتم أعدّوا الملف، وهو سيساعدكم في خاتمته |
| Bunlar sizin uzun ve mutlu bir hayat yaşamanıza yardımcı olur. | Open Subtitles | هذا سيساعدكم على عيش حياة أطول وسعيدة معا |
| Eğer aile bölümüne giderseniz, birileri size yardımcı olur. | Open Subtitles | إذا إتجاهتم إلى منطقة تجمع الأسر سيكون هناك شخص سيساعدكم |
| Belki bu aramanıza yardımcı olur. | Open Subtitles | لربما سيساعدكم هذا في تضييق نطاق البحث |
| Eğer beni şimdi yok edersen, Üçlü'yü kurtarmana kim yardımcı olacak? | Open Subtitles | إذا قضيتِ علي الآن من سيساعدكم في إيقاف الثالوث ؟ |
| FBI da yardımcı olacak mı? | Open Subtitles | أجل، هل سيساعدكم المكتب الفيدرالي في ذلك؟ |
| Mısıra size yardımcı olacak bir uzman göndereceğiz | Open Subtitles | سيرسلوا خبير ليقابلكم في مصر والذي سيساعدكم في أمر المستودع 2. |
| Hepinize önünüzdeki zorlu yolları aşmanızda yardımcı olacak küçük bir sır. | Open Subtitles | إنه سر سيساعدكم جميعًا في التغلب على الصعاب التي تنتظركم. |
| Çünkü bu hepinizin bir olmasına yardımcı olacak. | Open Subtitles | {\pos(192,220)} لأنّ هذا سيساعدكم جميعاً أن تصبحوا كشخص واحد |
| - ve Frito bu konuda size yardım edecek. - Neden? | Open Subtitles | و "فريتو" سيساعدكم بذلك- لماذا ؟ |
| O, geri dönmene yardım edecek. | Open Subtitles | سيساعدكم على العودة |
| Rahatlamanıza yardım edecek. | Open Subtitles | سيساعدكم هذا على الإسترخاء |
| - Bulmanıza yardım eder mi? | Open Subtitles | هل سيساعدكم بإلقاء القبض عليه؟ |
| Ayrıca eğer şimdi buradan çıkıp giderseniz, hiçbirimiz, tekrar ediyorum, hiçbirimiz bir daha size yardım etmeyeceğiz. | Open Subtitles | واذا خرجتم من ذلك الباب الان ولا احد منا هنا , واكرر , لا احد سيساعدكم مجددا |