| Bir silâhın düzeltebileceği türden değil. | Open Subtitles | لا شيء سيصلحه سلاح |
| Kimsenin düzeltebileceği bir şey değil. | Open Subtitles | ليس وكأن أي أحد سيصلحه |
| Bir silâhın düzeltebileceği türden değil. | Open Subtitles | لا شيء سيصلحه سلاح |
| Ben kimin Tamir edeceğini iyi biliyorum. Leo, ya biri bunu görseydi? | Open Subtitles | حسناً، إنني أعلم من سيصلحه ليو، ماذا إن رآك شخص ما؟ |
| Babanız onu Tamir edeceğini söyledi. Ben de ona yemek yapacağımı söyledim. | Open Subtitles | قال أبوك أنه سيصلحه ففكرت أن أطهو لكم |
| Evet, patronumun yakında düzelteceği bir hata. | Open Subtitles | أجل، محض خطأ سيصلحه زعيمي قريبًا جدًا. |
| Evet, patronumun yakında düzelteceği bir hata. | Open Subtitles | أجل، محض خطأ سيصلحه زعيمي قريبًا جدًا. |
| - Şofben bozulmuş. Tamir edeceğini söylemişti. | Open Subtitles | سخان المياة معطل قال انه سيصلحه |
| Başka biri senin için onu Tamir eder. | Open Subtitles | فقط إتصلي بشخص و سيصلحه |
| Tamir edeceğini söylemiştim. | Open Subtitles | ألم أخبرك أنه سيصلحه |
| - Onu Tamir eden bir elemanımız var. | Open Subtitles | -لدنيا رجل سيصلحه |