| Elimde kılıç, altımda gemi... | Open Subtitles | أن أملك سيفًا في يدي، وأبحر على متن سفينة جيدة |
| At, yatlar ve elinde kılıç tutarken uzağa bakan adamla birlikte resmetmek için en uygun 3 konudan birisidir | Open Subtitles | الحصان هو واحد من ثلاثةِ مواضيع مناسبة فقط للرسم، مع السفن و الأشرعة و رجلٌ يحملُ سيفًا بينما يحدّق من بعيد |
| kılıç tutuyor ama tüm içgüdülerim yanlış çıkıyor. | Open Subtitles | يمكنني أن أحمل سيفًا بها لكن لا يوجد بها أية مواهب |
| Eline koyduğum kılıcı keşke karnına soksaydım. | Open Subtitles | حري علي أن أوردكَ سيفًا في معدتكَ لا يدك. |
| Valyria çeliğinden bir kılıcı var. | Open Subtitles | إنه يملك سيفًا مصنوع من الحديد الفآليري. |
| Halledebilirdin ama benim kılıcım var. | Open Subtitles | كنت ستفعل، لكنّي أحمل سيفًا. |
| Ama sihirli bir kılıç kullanan, ahmak bir samuray savaşçısı önüme çıkıp bana karşı koymaya çalıştı. | Open Subtitles | لكن محارب الساموراي الغبيء يحمل سيفًا سحريًا تقدم ليواجهني. |
| Kan görmek istiyorsan ben de gerçek kılıç getireyim. | Open Subtitles | إذا أردت رؤية الدّم، سأجلب سيفًا حقيقيًّا . |
| Veliaht Prens için bir kalkan mı ondan kurtulacak bir kılıç mı olacaksın bilmiyorum. | Open Subtitles | ...لا أعرفُ إذا كنتَ ستكون درعًا لوليّ العهد أو سيفًا لتقتله |
| Sheriff King kılıç taşımazdı. | Open Subtitles | رئيس شرطة الملك لم يحمل سيفًا. |
| İmparatorlara layık bir kılıç dövdüm. | Open Subtitles | صنعت له سيفًا يناسب إمبراطورًا. |
| İmparatorlara layık bir kılıç dövdüm. | Open Subtitles | صنعت له سيفًا يناسب إمبراطورًا. |
| Fakat sen göğsüne bir kılıç sapladığında hala babamdı. | Open Subtitles | لكنّه كان أبي حين أغمدت سيفًا في صدره. |
| Bana bir kılıç verin ki Roma için savaşmış ellerimi keseyim. | Open Subtitles | اعطني سيفًا سأقطع يداي أيضًا |
| kılıç olduğundan emin değilim. | Open Subtitles | لستُ متأكدًا إن كان سيفًا |
| Bir Elf kılıcı taşıyor. Fakat bu Elf değil. | Open Subtitles | .إن لديه سيفًا خاصًّا بالجن ولكنه ليس جنيًّا |
| Babam bana, kılıcı kalplerine geçirirsen, büyük adamların da küçükler kadar hızlı öleceğini söylemişti. | Open Subtitles | لقد أخبرني أبي أن الرجال الضخمة تسقط بنفس سرعة الرجال الصغيرة إذا وضعت سيفًا في قلبهم. |
| kılıcı, kurbanlarının ruhlarını esir alır. | Open Subtitles | لديها سيفًا يطارد أرواح ضحاياه |
| Gellar'ın kitabındaki son resimde şahitlerden birinin kılıcı var ve yanlarındaki hayvan da... | Open Subtitles | -في آخر رسم من كرّاس (غلر )... كان أحد الشاهدين يحمل سيفًا -والحيوان الذي يقترب منهما ... |