| Çıplak Bacaklarını 70 000 kişiye göstermesi hoşuma gitmiyor! | Open Subtitles | لا ينبغي عليها أن تُري سيقانها العارية لسبعين ألف متفرج |
| O kahrolası bir trole benzeyebilir ama Bacaklarını kafasının arkasına kadar uzatabiliyor... | Open Subtitles | تبدو مثل متصيد ملعون لكنها تستطيع ان تجعل سيقانها خلف رأسها |
| Sonra ayaklarını kestiler Bacaklarını, ellerini, kollarını dillerini, kulaklarını... | Open Subtitles | و ايضا قطعوا رجلاها سيقانها, يداها ذراعيها, لسانها, اذنيها, |
| Hangisinin tahta olduğunu anlamak için gizlice bacaklarına bakardım. | Open Subtitles | كنت أحاول مغافلتها للنظر إلى سيقانها لأرى أي واحد كان |
| Emin değilim, bacaklarında kanser falan var sanırım. | Open Subtitles | لست متأكد، نوع من السرطان دخل سيقانها أَو شيئآ ما |
| Bacaklarının arasında kıvırcık, kahverengi tüyler vardı. | Open Subtitles | وكان لها شعر بني كثيف . بين سيقانها . وكان مجعّد |
| Arka Bacaklarından biri çok kısa. | Open Subtitles | - نعم, إحدى سيقانها قصيرة جداً |
| Şuna bir bakın. Yarış atı gibi bacakları var. | Open Subtitles | فقط أنظروا إليها سيقانها مثل سيقان حصان السباق |
| Benim istediğim ise, ilk zorla girebildiği steyşın vagonun arka koltuğunda Bacaklarını kulaklarına kadar açmayacak, sahip olabileceği tek şansı elinin tersi ile itmeyen bir amigo kaptanı. | Open Subtitles | حسنا ما كنت أريده هو قائدة للمشجعات التي لم تذهب لرفع سيقانها إلى أذنها في المقعد الخلفي بأول عربة في المحطة تفتح بابها |
| Bacaklarını ve kollarını koparıyordum, en sona da kafalarını saklıyordum. | Open Subtitles | كنت أكسر سيقانها و أذرعتها و أبقي الرأس للنهاية |
| Çünkü o koca sürtük, Bacaklarını açıyordu ama sadece saten üzerinde. | Open Subtitles | " بيمبو " لا تقبل بفرد سيقانها إلا على الحرير |
| Çünkü o koca sürtük, Bacaklarını açıyordu ama sadece saten üzerinde. | Open Subtitles | " بيمبو " لا تقبل بفرد سيقانها إلا على الحرير |
| - Bacaklarını küçük seviyorum ben. | Open Subtitles | أنا أحب سيقانها الصغيرة - .. هل تعلم كم مرة تمنيت زر - |
| - Bacaklarını küçük seviyorum ben. | Open Subtitles | أنا أحب سيقانها الصغيرة - .. هل تعلم كم مرة تمنيت زر - |
| Kalemini yere düşürürse, yerden al... ama sakın bacaklarına bakma yoksa dosyana işler. | Open Subtitles | إذا سقط قلمها التقطه لكن لا تنظر إلى سيقانها وإلا فسيقيد هذا بسجلك - سجلي؟ |
| Sürekli onun trapezinin altında durup,... ..bacaklarına bakıyorsun. | Open Subtitles | دائماً تنظر إلى مؤخرتها... وتنظر إلى سيقانها! أنا أراك. |
| Yengemin bacaklarında ve sırtında sürekli romatizma ağrıları olurdu... | Open Subtitles | اختي كانت تعاني من الروماتيزم في سيقانها وظهرها |
| Hiç değilse artık sadece Bacaklarının ön tarafını tıraş etmiyor. | Open Subtitles | على الأقل هي حلقت أكثر من مقدمة سيقانها قامت بذلك بشكل تام |
| Arka Bacaklarının kırılmış olduğunu düşünüyorlar. | Open Subtitles | يعتقدون بأن سيقانها الخلفية قد كسرت |
| Bacaklarından tutabilir miyim? | Open Subtitles | هل أستطيع حمل سيقانها ؟ |
| - Bacaklarından yakala! | Open Subtitles | -إحمل سيقانها -لا |
| bacakları olmayan birini yanından geçerken gördüm, tepkisi şuydu; "ıığh,aman kalsın". | Open Subtitles | ! يالفضاعة سيقانها رأيت رجلا بلا سيقان يمشي بالقرب |