| Ve o kadar cömert olacaklar ki, sürekli bütçelerini aşacaklar. | Open Subtitles | و سيكونا كريمين مع البقية و سيزداد دخلهما دائماً |
| Ve o kadar cömert olacaklar ki, sürekli bütçelerini aşacaklar. | Open Subtitles | و سيكونا كريمين مع البقية و سيزداد دخلهما دائماً |
| Bütün gece dışarıda içip zil zurna sarhoş olacaklar. | Open Subtitles | سيكونا بالخارج طوال الليل يشربان حتى الثمالة |
| Biz iade edilmelerini bekleyene kadar ortadan yok olurlar. | Open Subtitles | بالوقت الذي نحضر به مذكرة أستدعاء سيكونا قد هربا من وقتٍ طويل |
| Secona yerlileriyle ilişkisi vardı. | Open Subtitles | هو كان الإتصال مع هنود سيكونا. |
| Dr. Roosevelt ortadan kaybolduğunda, Seconalar arasında popüler olmuş bir mit bu. | Open Subtitles | أي أسطورة التي كسبت بعض العملة بين سيكونا عندما الدّكتور روزفيلت إختفى. |
| Her an burada olabilirler. | Open Subtitles | سيكونا هنا فى أى دقيقة |
| Aaron ve Jack'e, kim daha şanslı bilmiyorum, ama devamlı birlikte ve güvende olacaklarını bilmek içimi ısıtıyor. | Open Subtitles | نخب أرون و جاك لا أدري، مَنْ منا الأكثر حظاً، لكن يسرني معرفة أنهما سيكونا سوياً |
| Dr. Bilac, kalıntıların ne olacağına Seconalıların karar vermesi gerektiğini düşünüyordu. | Open Subtitles | يحسّ الدّكتور بيلاك سيكونا عنده الحقّ لتقرير المصير بقاياهم السلالية. |
| Başbakan ve Senatör, ikiside orada olacaklar. | Open Subtitles | رئيس الوزراء والسيناتور كلاهما سيكونا هناك |
| Julie ve Mary korumaların çok olduğu katta olacaklar. | Open Subtitles | جولي وماري سيكونا في الطابق السفلي لديهم أمن مكثف |
| Seninle benim çocuğumuz olursa, piç olacaklar. | Open Subtitles | بدون زواج فأبنائنا سيكونا لقطاء. |
| Seninle bir görüşme ayarladıklarında orada olacaklar. | Open Subtitles | سيكونا هناك عندما يعقدان لقاء معك |
| Bittiğinde Jimmy ve Breena'nın bebeği için patik olacaklar. | Open Subtitles | سيكونا حذائين لطفل برينا وجيمي |
| Yani en azından o ve Dillon güvende olacaklar. | Open Subtitles | أجل، حسنًا على الأقل هي و"ديلون" سيكونا بأمان |
| Ve üç yıl içinde tamamen kör olacaklar. | Open Subtitles | وفي غضون ثلاث سنوات سيكونا عميان تماما |
| Onlar da iyi olacaklar mı? | Open Subtitles | هل سيكونا بخير أيضاً؟ |
| Birkaç saat içince burada olurlar. | Open Subtitles | سيكونا هنا خلال بضع ساعات |
| Tabii bu arada, Winter ve Bo çoktan gitmiş olurlar ki bu kabul edilemez. | Open Subtitles | (وخلال هذا الوقت ، (ونتر و (بو) سيكونا أختفيا وهذا غير مقبول |
| Seconalar, Amaru'dan kalanları rahatsız edenlerin başına Büyük Şeytanın musallat olacağına ve Jaguar'ın ruhu tarafından da parçalanacaklarına inanıyorlardı. | Open Subtitles | إعتقد سيكونا بأنّ الشرّ العظيم سيحدث أي واحد الذي يزعج بقايا أمارو. أي إمرأة shaman. بأنّ هم تكون ملتهمة بروح النمر. |
| herhangi bir yerde olabilirler. | Open Subtitles | لذا هم سيكونا هناك في هذا المكان . |
| Katie ve oğlum Jackie'nin bir gün beraber olacaklarını düşündüm hep. | Open Subtitles | تصورت دائماً أن (كايتي) وأبنى (جاكي) سيكونا سوية يوما ما |
| Seconalıların isteklerine karşı çok ileri gittiğini hissettiğimde. | Open Subtitles | عندما شعرت مثل هو ذهب بعيدا جدا ضدّ رغبات سيكونا. |