| Gardiyanlar birazdan burada olurlar. | Open Subtitles | الحراس سيكونون هنا في أي لحظة، كنت سأبداً في إفشاء السّر |
| Bu koordinatları biliyorlar, yakında burada olurlar. | Open Subtitles | يعرفون هذه النظراء وهم سيكونون هنا قريبا. |
| Öğleyin burada olacaklar ve şu pisliğe bak. | Open Subtitles | سيكونون هنا ظهرًا بالمناسبة، وانظر إلى هذا المكان |
| Her an burada olabilirler, o zamana dek gerçekten hareket etmemelisin. | Open Subtitles | سيكونون هنا بأية لحظة لكن حتى ذلك الوقت، لا تتحركي مطلقاً |
| Bir adım atarsam bir sürü FBI ajanı bir dakikaya burada olur. | Open Subtitles | أتقدم خطوة للأمام وأكثر من 10 فيدراليين سيكونون هنا خلال دقائق |
| Ailesi yarım saat içinde burada olacak. Açman daha iyi olur. | Open Subtitles | الأباء سيكونون هنا بعد نصف الساعة من الأفضل الاستعداد. |
| Destek çağırdım. Birazdan burada olurlar. Dormer, dayan. | Open Subtitles | أنا طلبت المساعده سيكونون هنا قريبا دورمر, فقط أصمد |
| Bir çok Jaffa birlikleri tünelleri arıyor. Birazdan burada olurlar. | Open Subtitles | العديد من قوات الجافا تفتش الأنفاق سيكونون هنا قريبا |
| Suzanne, birazdan burada olurlar. | Open Subtitles | سوزان.. سيكونون هنا في أية لحظة أنا متأكدة أنهم بخير |
| Birazdan burada olurlar. Tren dışında alternatifleri yok. | Open Subtitles | سيكونون هنا قريبا لا مجال للهرب على هذا القطار |
| Dinle, annenle baban birkaç saat sonra burada olurlar. | Open Subtitles | إستمعي , والداك سيكونون هنا خلال ساعات قليلة |
| saat 11 de burada olacaklar kendini banyoya kilitle | Open Subtitles | المستأجرون سيكونون هنا في 1 1, إقفل نفسك في غرفة النوم |
| Arama kurtarma ekibiyle konuştum. Sabaha burada olacaklar. | Open Subtitles | إتّصلت بالبحث والإنقاذ سيكونون هنا في الصباح |
| 15 dakikaya burada olacaklar. Hadi, çıkar ağzındaki baklayı. | Open Subtitles | سيكونون هنا خلال 15 دقيقة, لذا قل ما عندك. |
| Diğerleri her dakika burada olabilirler amcam işe giderken onları bırakabilir | Open Subtitles | الرفاق سيكونون هنا في خلال دقيقة وكذالك عمي يمكن أن ينزل في الطريق للعمل |
| St. Matthew'daki ekibim yakında burada olur. | Open Subtitles | حسناً , فريقي من مستشفى سانت ماثيوز سيكونون هنا قريباً |
| Ne yapmamız gerekiyor? Bizimkiler sabaha burada olacak! | Open Subtitles | ماذا علينا أن نفعل والدي سيكونون هنا في الصباح |
| Albay ve Bayan Campbell yazın ortasında şehre gelecekler. | Open Subtitles | الكولونيل والسيدة كامبل سيكونون هنا في منتصف الصيف |
| Yoldaşların her an bizi kurtarmak için burada olabilir. | Open Subtitles | رفاقك سيكونون هنا في اي وقت لحمايتنا |
| Kokain hakkındaki doğruyu anlat onlara, bir süre daha Burada olacaklarını söyle ve de bunun birazcık rahatsız edici olabileceğin bahset. | Open Subtitles | أخبرهم الحقيقة عن المسحوق أخبرهم أنهم سيكونون هنا للحظة وأخبرهم أنه ربما عليهم أن يكونوا |
| gelecek, bir sonraki dolunayda. Herkes hazır bulunacak. | Open Subtitles | سيفعل , عندما يكتمل القمر القادم الجميع سيكونون هنا |
| Ailen yarın burda olacak. | Open Subtitles | والداك سيكونون هنا غداً لذا ليس لدينا متسع من الوقت |
| CIA her an buraya gelebilir o yüzden lütfen arabaya bin. | Open Subtitles | عملاء الإستخبارات سيكونون هنا بأي لحظة لذا إصعدي السيارة , أرجوك |
| Neler olduğunu öğrenirlerse buraya... tebrik etmeye gelirler, çünkü şu anda... ben bir baba olmak üzereyim. | Open Subtitles | إن عرفوا ما كان يحدث، سيكونون هنا معي للاحتفال فحسب، لأنني في هذه اللحظة الآن، أنا أُصبح أبا |
| Yoklayıcıların burada olacağını düşünmüştüm. | Open Subtitles | أعتقدت قطعاً إن المُستشعرين سيكونون هنا. |
| Söylemediniz ama, yakın vakitte sizden çok daha fazlası buraya gelecektir o yüzden size nasıl yapacağımızı söyleyeyim. | Open Subtitles | لقد قيل، أراهن أنّ المزيد من الشرطة سيكونون هنا قريباً، لذا سأقول لكم ما سيحدث. |
| Adamlarım peşimizde. Eski ordu elemanları. Kısa sürede burada olacaklardır. | Open Subtitles | رجالي يلحقون عسكريون سابقون , سيكونون هنا قريباً |