| Evet. Adres doğru. Eğer tam oraya bırakabilirseniz çok iyi olur. | Open Subtitles | نعم العنوان صحيح ، فقط لو تستطيع أنهاء الشحنة سيكون جيداً |
| Gündüz vardiyasında çalışmaya ara verirsen iyi olur diye düşünüyorum. | Open Subtitles | أعتقد بأنه سيكون جيداً لك أخذ إستراحة من مناوبة النهار |
| Ne istediğini bilmiyorum. Ama bilsem iyi olurdu. | Open Subtitles | أنا لا أعلم ماذا تريد هي سيكون جيداً لو عرفت |
| Normal bir balayı kadar güzel olacak. | Open Subtitles | أنا مُقامر. سيكون جيداً كـ شهر العسل المنتظم |
| Kalacak bir yer ve bedava yemek aradığımız için, bunun iyi olacağını düşündüm, ama bunun karşılığında, mabedin kurallarına uymamız gerekiyordu. | Open Subtitles | توقعت أن ذلك سيكون جيداً لأننا سنجد طعاماً و مكاناً للإقامة بالمجان. لكن بالمقابل, كان علينا أن نلتزم بقوانين المعبد. |
| güzel olurdu. | Open Subtitles | لا، ذاك سيكون.. سيكون جيداً هل أردت رؤيتي؟ |
| O,ne--evet,sanırım senin de bir süre ara vermen iyi olur. | Open Subtitles | نعم، أظنه سيكون جيداً أن تأخذ أجازة مؤقتة |
| Komik bir şey iyi olur aslında ama çok da HA-HA komik olmasın. | Open Subtitles | حسناً, شيء مسلي سيكون جيداً لكن ليس بالضرورة كبير |
| Bununla biraz daha mücadele edebilirsen iyi olur. | Open Subtitles | .لوتستطيعمقاتلةالسرطان. فافعل, هذا سيكون جيداً |
| Evet bu iyi olur, üniformasını da kontrol etmem gerekiyor. | Open Subtitles | نعم ذلك سيكون جيداً وأنا أحتاج لأن أتحقق من زيه الرسمي |
| Oh, anladım. O hâlde bir test sürüşü istiyoruz. Sahilde bir tur atsak, iyi olur. | Open Subtitles | حسناً، إذاً ما نحتاج إليه هو القيام بقيادة تجريبية حتى الشاطئ سيكون جيداً |
| Evet, çok iyi olur. | Open Subtitles | نعم سيكون جيداً ربما بعد قليل, عندما يأتوا |
| Ne aradığımızı bilsek çok iyi olurdu. | Open Subtitles | سيكون جيداً لو عرفت عن ماذا نبحث تحديداً |
| Yine de, aramızda bir kişi daha olsa iyi olurdu. | Open Subtitles | هنا بدون محاربتهم بالأضافة انه سيكون جيداً لو كان احداً هنا معنا |
| Onunla ne yapacağımı bilmiyorum ama güzel olacak. | Open Subtitles | لا أعرف ماذا سنفعل حيال هذا . الأمر بعد ولكنه سيكون جيداً |
| Yönetmenin kontrol manyağı olduğunu söylüyor ama filmin iyi olacağını düşünüyor. | Open Subtitles | المخرج مهووس بالسيطرة لكنها تعتقد أن الفيلم سيكون جيداً |
| - Bayıldım. Şurada fa çalsak, güzel olurdu değil mi? | Open Subtitles | وبعدها إن عزفت الـ"إف" قليلاً هنا سيكون جيداً, أليس كذلك؟ |
| İstersen sana yardım etmesi için birkaç arkadaş da getirebilirsin, bu güzel olur. | Open Subtitles | وإسمع، إذا أردت إحضار بعض من أصدقائك للمساعدتك، ذلك سيكون جيداً أيضاً، إتفقنا؟ |
| - Karıştır ve ... mısır gevreğiyle iyi gider. Bizim okulun reklamı! Aç sesini. | Open Subtitles | سيكون جيداً مع حبوب الإفطار إنه إعلان لكُلّيتي إرفع الصوت. |
| Sen bir izin alsan, şöyle astımına iyi gelecek bir yerlere gitsen. | Open Subtitles | خذي عطلةً واذهبي لمكانٍ ما، ذلك سيكون جيداً لمرض الربو خاصتك. |
| Sean, bir işe girmen senin için harika olur bence. | Open Subtitles | أظن أنّ حصولك على عمل سيكون جيداً جداً لك يا شون |
| Bence bu senin için iyi olabilir. Belki de düzeni sarsmanın vakti gelmiştir. | Open Subtitles | أعتقد أن هذا سيكون جيداً لك أعتقد أنه حان الوقت لترك الأمور قليلاً |
| Telefonunu şuan açmış olsaydın harika olurdu. | Open Subtitles | إذن لو أمكنك فتح هاتفك الأن هذا سيكون جيداً |
| Bak, yaklaşık 8 dakika sonra orada olacağız, oraya varmadan, karantina işlemlerinin üzerinden tekrar geçersek harika olacak. | Open Subtitles | سنتأخر 8 دقائق. سيكون جيداً أن نناقش بروتوكولات الحجر الصحى أولاً |