| Şimdi; tüm çalışanlar yerel elemanlar, yani kim paralarını verirse onun sözünü dinlerler. | Open Subtitles | الآن، جميع أفراد الطاقم محليين، لذا سينصتون إلى أي شخص يدفع قيمة الفواتير |
| Kurula durumu açıklarım. Belki bu kez beni dinlerler. Teşekkürler. | Open Subtitles | سوف اقدم لائحة الأعراض وربما سينصتون هذه المرة |
| Yalnızca-- yalnızca seni dinlerler. | Open Subtitles | إنهم فقط سينصتون لك |
| Artık hepsi beni dinleyecekler. Mezarlarında tabii ki. | Open Subtitles | سينصتون لى جميعا الان بالطبع لانهم جميعا اموات |
| Seni dinleyecekler. Bekledikleri sensin. | Open Subtitles | سينصتون لك أنت من ينتضرونك |
| Eger Max'i dinlemezlerse, onu kesin dinlerler. | Open Subtitles | إذا لم ينصتوا لـ(ماكس) فحتماً سينصتون لها |
| Üstlerin bizi dinlerler bence. | Open Subtitles | قومك سينصتون لنا على ما أعتقد |
| - Beni dinlerler mi? | Open Subtitles | -وهل سينصتون إلى؟ |
| Seni dinlerler Toro. | Open Subtitles | (سينصتون لك، يا (تورو. |
| Hollywood'un en güçlü gey kadınları benim Joy'a nasıl aşık olup evlendiğimle ilgili ilham verici hikayemi dinleyecekler. | Open Subtitles | أشهر سحاقيات (هوليود) سينصتون إلى قصتى الملهمة (عن الوقوع في الحب والزواج من (جوي |