| Buna sığlık denir biliyorum. Ve sorunu çözmek zorundayım. | Open Subtitles | النظرة، أَعْرفُ بأنّه ضحلُ وهو الشيء سَيكونُ عِنْدي للعَمَل على. |
| Bu akşam çalışmak zorundayım. | Open Subtitles | النظرة، سَيكونُ عِنْدي إلى إعملْ اللّيلة مع ذلك. |
| Yenisini almak zorundayım. | Open Subtitles | أَنا فَقَطْ سَيكونُ عِنْدي لذِهاب الحُصُول على الجديدِ الواحد. |
| Şimdi bütün gece sana merhem sürmek zorunda kalacağım. | Open Subtitles | الآن سَيكونُ عِنْدي لصَرْف كُلّ ليل يَفْركُ مستحضراً في جميع أنحاء أنت. |
| Sonra seni tanıdığımdan, özür beklemek zorunda kalacağım. | Open Subtitles | ثمّ يَعْرفُك، سَيكونُ عِنْدي لإنتِظار نوع من إعتذار. |
| Ben keçi peyniri ve biberli, yumurta akından yapılmış omlet alayım lütfen. | Open Subtitles | نعم. أنا سَيكونُ عِنْدي القلبَ صحّيَ عجة البيض بجبنِ العنزةِ وفلافل، رجاءً. |
| - İzninizle ayrılmanızı istemek zorundayım. | Open Subtitles | أستميحك عذراً. سَيكونُ عِنْدي إلى إطلبْ منك المغادرة. |
| Sizden, derhal gidip onları da buraya getirmenizi istemek zorundayım. | Open Subtitles | سَيكونُ عِنْدي لسُؤالك لذِهاب وفَهْمهم بشكل صحيح الآن. |
| Bayım, korkarım ki bunu alıkoymak zorundayım. | Open Subtitles | سَيكونُ عِنْدي لإبْقاء هذا، أخشى، سيد |
| - Bunu ödünç almak zorundayım. | Open Subtitles | سَيكونُ عِنْدي لإسْتِعْاَرة هذا. |
| Onu mahkemeye çıkarmak zorundayım. | Open Subtitles | سَيكونُ عِنْدي للسَحْب ها خلال a محاكمة. |
| O zaman, çocuk belki hak etmiştir demek zorundayım. | Open Subtitles | حَسناً، ثمّ سَيكونُ عِنْدي لقَول ذلك , uh, لَرُبَّمَا هذا الطفلِ إستحقَّه. |
| Size ceza. Yazmak zorundayım. | Open Subtitles | سَيكونُ عِنْدي لكِتابَتك a تذكرة. |
| İptal etmek zorundayım. | Open Subtitles | سَيكونُ عِنْدي للإلْغاء. |
| Basına gidip bütün söylediklerimizi geri almak zorunda kalacağım. | Open Subtitles | سَيكونُ عِنْدي للذِهاب خارج إلى الصحافةِ |
| O zaman bunları Phil'e anlatmak zorunda kalacağım. | Open Subtitles | سَيكونُ عِنْدي لإخْبار فِل ثمّ. |
| İçişleri güvenliğini aramak zorunda kalacağım. | Open Subtitles | سَيكونُ عِنْدي للإتِّصال الأمن الداخلي. |
| Ben esrar kreması ile koko çorbası alayım. | Open Subtitles | أنا سَيكونُ عِنْدي قشطةُ اللحم المهروسِ وشوربة شعيرِ. |
| Ben bir salata, biraz sos, bir de su alayım. | Open Subtitles | أنا سَيكونُ عِنْدي a سلطة خضراء، ضمادة بيتِ وغرامةِ الماءِ. |
| Şöyle yağsız bir biftek alayım az pişmiş, yanında patates ve smetana ile. | Open Subtitles | أنا سَيكونُ عِنْدي عينُ الضلعَ، البطاطة المَخْبُوزة النادرة، قشطة حامضة، |