"سّاعة" - Traduction Arabe en Turc

• Bir saat
• saatten
• saate
• saatimiz
• saat içinde

Uslu duracağım. Tüm istediğim onunla Bir saat geçirmek.
أنا سَأكُونُ لطيف كُلّ ما أَحتاجُه هو سّاعة أقضيها مَعها

Belki de Bir saat içinde farklı düşüneceksiniz.
رُبَّمَا سَتُفكّرُين بانك ستكوني بشكل مختلف في خلال سّاعة.

Bir saat sonra hemşiresini kovdu ve şimdi ihtiyacı olmadığını söylüyor.
لقد طرد ممرضته بعد سّاعة وتقول الآن بأنّه ليس بحاجة إلى واحدة

Bir saatten az bir süre için 10 binden söz ediyoruz.
إنّك سوف تتكلم أقل من سّاعة مُقابل تلقيك 10 آلاف دولار.

Hiç suyum yok, ve yarım saate kadar işte olmam lazım.
لا يوجد عِنْدي ماء، ومَنْ الضَّرُوري أَنْ اكون في العمل بعد نصف سّاعة.

Fakat sadece 1.5 saatimiz var.
لَكنَّ عِنْدَنا فقط سّاعة ونِصْف.

Oh, siz Bay Bond'sunuz! Sanırım yarım saat içinde sizinle ilgileneceğim.
أوه، أنت السّيدَ بوند أَعتقدُ بانني سالقاك في خلال نصف سّاعة.

Bir saat sonra o yemekte olmalıyım. Hayatım buna bağlı.
يجب أن أكون في العشاء خلال سّاعة حياتي كلها تعتمد على هذا

Al şunu, git kendine yiyecek birşeyler bul. Bir saat sonra da gel.
هنا، أذْهبُِي و أحْصلَي لنفسك علي شيءِ لتأَكْليه و إرجعْي بعد سّاعة.

Eğer sizi buradan çıkarmamızı istiyorsan buraya kendi imkanlarınızla gelmelisiniz. Son helikopter Bir saat içerisinde buradan ayrılıyor olacak.
إذا كنت تود أن نخرجك، تعال هنا بنفسك أخر مروحية ستتحرك خلال سّاعة

Güzel. Takip edin. Bir saat sonra tekrar ara.
جيد، أبقى نظرك عليه و عاود الإتصال بيّ بعد سّاعة.

Bir saat içinde tamamen farklı hissedeceksiniz.
سَتَشْعرُ باختلاف تام في خلال سّاعة.

Sadece Bir saat.
أنا سَأَكُونُ ذَاهِب فقط في خلال سّاعة.

Muhtemelen bir saatten az sürede bulunuruz.
ربما إنهم سيعثرون علينا بعد أقل من سّاعة.

Bir saatten az zaman içinde bu koltuklar dolmuş olacak.
، هذه المقاعد ستملأ . في أقل من سّاعة

Aşağıda bekle, bir saate kadar inerim.
إنتظرْ في الطابق الأسفل. سأكون جاهزة بعد سّاعة

- Çok geç. Bir saate varacağını söyledi.
إنها في طريقها، وقالت بأنها ستكون هنا بعد سّاعة.

Belki bir saatimiz olduğunu anlıyorum.
أَعتقدُ بأنّنا عِنْدَنا سّاعة.