| Bu yönetim biçiminin kalbinde bir tür Truva atı olabilir. | TED | ومن شأن ذلك أن يكون مثل حصان طروادة بإمكانها الإطاحة بالحكومة. |
| Bu iyi bir açıklama olurdu. İşbirliği yapmyorlar, hacklenmişler. | TED | ومن شأن ذلك أن يفسر ذلك. انهم لا يتعاونون. |
| Madam? Tabii ki Bu çocuk Kralın kızı Prenses Mary'nin ardından tahtın varisi olabilir, değil mi? | Open Subtitles | ومن شأن ذلك أن يكون الطفل وريثا للعرش مباشرة بعد الأميرة ماري |
| Bu çok sert olabilir, çavuş, bir yeriniz incinebilir. | Open Subtitles | ومن شأن ذلك أن يكون من الحكمة، بلدي رقيب، يمكن أن تؤذيه. |
| Bu gerçekten şansızlık olurdu. | Open Subtitles | ومن شأن ذلك أن أحرزنا لقد كان عار حقيقي. |
| Bu, birinin benim nişan yüzüğümü çalması gibi bir şey. | Open Subtitles | ومن شأن ذلك أن يكون مثل شخص ما سرقة بلدي خاتم الخطوبة. |
| Bu işleri yoluna koyar, değil mi çocuklar? | Open Subtitles | من شأن ذلك أن يعيد الأمور إلى نصابها مجدداً، صحيح يا فتيان؟ |
| Bu sensörlerimizi devre dışı bırakır. | Open Subtitles | ومن شأن ذلك أن تعطيل أجهزة الاستشعار لدينا. |
| Bu beni bir denizciye kanca gibi takacak. | Open Subtitles | وأنا لم أمزح، من شأن ذلك أن يجذب لي بحّاراً |
| Bu mantıksız davranışlarını, gerginliğini, sinir bozukluğunu açıklıyor. | Open Subtitles | من شأن ذلك أن يفسر السلوك الغير عقلاني، الإنفعال، وحدة الطبع |
| Bu da mutasyonu epeyce hızlandırıyor. | Open Subtitles | ومن شأن ذلك أن يسّرع التحوّل إلى حدٍ كبير |
| Bu da mutasyonu epeyce hızlandırıyor. | Open Subtitles | ومن شأن ذلك أن يسّرع التحوّل إلى حدٍ كبير |
| Bu onun için bir değişiklik olsa gerek, değil mi? | Open Subtitles | - من شأن ذلك أن يحدث تغييراً أليس كذلك ؟ |
| Bu Barbara'yı ifşa edip, hem Barbara'nın hem de kendi kariyerini bitirebilirdi. - Onu susturması gerekliydi. | Open Subtitles | و من شأن ذلك أن يفضحها، ولربما ينهيمهنتهاومهنتهمعاً،لذالابدّ أنتسكته. |
| Bu yerin Squirrel Hill'de olma ihtimali var mı? | Open Subtitles | ومن شأن ذلك أن الموقع لن يكون في السنجاب هيل، يفعل ذلك؟ |
| Bu, mahkemenin onu duymasını sağlar. | Open Subtitles | من شأن ذلك أن يعطيه جلسة استماع في المحكمة |
| Bu aptalca olurdu çünkü polisler seni yakalamak istiyor. | Open Subtitles | حسنا، من شأن ذلك أن يكون غبيا لان الشرطة تريد القبض عليك |
| Bu adam, bunun gibi görünen birisiyle olurdu. | Open Subtitles | ومن شأن ذلك أن الرجل يكون مع شخص يشبه ذلك. |
| - Evet ama Bu çok amatörce olurdu. | Open Subtitles | نعم، كان من شأن ذلك أن يكون تصرف غير لائق جداً نعم |
| Bu algoritim tedavisini tamamıyla değiştirir değil mi? | Open Subtitles | من شأن ذلك أن يغير جذريا خوارزمية المعالجة الخاصه بك، اليس كذلك؟ |