| Beden bir kış ve iki yaz boyunca göletteymiş. | Open Subtitles | أمضت الجثة شتاءً واحداً و صيفين في البركة |
| Acımasız kış ufukta ve kışı geçirmek için yeterince yağ depolamayan ayılar açlıktan ölebilir. | Open Subtitles | فصل شتاء قاسٍ يلوح بالأفق، والدببة التي لم تُخزن دهوناً كافية للصمود شتاءً قد تموت جوعاً |
| Mızmızlanmaya devam edersen, çınarın birinde bir yarık açar seni onun budaklı bağırsaklarına tıkar ve orada on iki kış boyu ulumaya bırakırım. | Open Subtitles | إذا همست مجدداً شققت سنديانة و أوثقتك في أحشائها الملتوية لأتركك تعوي لمدة 12 شتاءً |
| Çok uzun bir kıştı. | Open Subtitles | أوه ، كان ذلك شتاءً طويلا جدا. |
| Soğuk bir kıştı, hem de iki yelek ayarında soğuktu. | Open Subtitles | ...لقد كان شتاءً بارداً بارداً لدرجة إرتداء سترتين |
| Ve bilmelisiniz ki, Kışın -20 derecede kayağa gidebiliyoruz. | TED | و يجب أن تعلم أنه بأمكاننا الذهاب للتزلّج في 20 درجة مئوية تحت الصفر شتاءً. |
| Olağandışı derece soğuk bir kış geçirdik ve Başbakan olarak halkınıza | Open Subtitles | لقد كان شتاءً قاسياً في برودته وهناك أشياء كثيرة يحق لي كرئيس للوزراء |
| Hala kış mevsimiydi ve nehir donmuştu. | TED | كان الفصل شتاءً والنهر متجمدًا. |
| Kendimi güzelleştirmekle harcadığım bütün bir kış boşa gitmesine rağmen. | Open Subtitles | مع أنني ضيعت شتاءً كاملا في تجميل نفسي |
| Köylüler uzun bir yazın daha uzun kış demek olduğunu söylüyor. | Open Subtitles | -الفلاحون يقولون أن الصيف الطويل يعني شتاءً أطول |
| Uzun ve yalnız bir kış oldu. | Open Subtitles | لقد كان شتاءً طويلاً من غير رفيق |
| Sizin kışınıza denk gelmiştim. Ona kış bile denemez. | Open Subtitles | لقد حضرت شتاءً عندكم ، إنه ليس بشتاء |
| Berbat bir kıştı. | Open Subtitles | . لقد كان شتاءً رهيباً |
| Berbat bir kıştı. | Open Subtitles | . لقد كان شتاءً رهيباً |
| Çok sert bir kıştı. | Open Subtitles | لقد كان شتاءً قاسياً |
| Tümüyle feci bir kıştı. | Open Subtitles | كان هذا شتاءً سيئًا للغاية |
| Çok ama çok sıcak bir kıştı. | Open Subtitles | كانت شتاءً دافئة حقًا |
| Bu ücretlerle bir kışı daha atlatamazsın. | Open Subtitles | لا يمكنكِ تحمل شتاءً آخر، ليس مع هذه الأسعار |
| Çekov uzun kışı gördüğünde onu cansız, karanlık, ve umutsuz buldu. | Open Subtitles | عندمارأىتشيكوفالشتاءالطويل... رأى شتاءً قارساً ... وقاتماً ومجرداً من الأمل. |
| Kışın soğukmuş. Parka getirdin mi? | Open Subtitles | سمعت أنّها باردة شتاءً هل أحضرتَ معطفك؟ |
| Bütün kuşlar Kışın güneye uçmaz. | Open Subtitles | ليست كل الطيور تهاجر الى الجنوب شتاءً |