| Burada gerçekten konuşabileceğiniz tek bir kişi var, oda Bay Rad. | Open Subtitles | وإذا كان هناك شخصاً واحد يمكنك التحدث إليه سيكون السيد راد |
| Şey, benim... benim aklıma sadece bir kişi geliyor aslında. | Open Subtitles | حسناً.. يمكنني فقط أن أفكر حقاً في شخصاً واحد.. |
| Gene de her zaman bir kişi onu ilk gören, yalnızca bir kişi olurdu. | Open Subtitles | ومع ذلك .. يوجد دائماً شخصاً واحد فقط يكون هو أول من يراها |
| Burada olmakla gittiğin başka bir yerde olmak arasınında ne fark var ki bir insan her iki yerde de aynı rahatlıkta yaşayamasın? | Open Subtitles | ما هو الأختلاف هنا عن هناك أو عن أى مكان آخر أن شخصاً واحد لا يستطيع العيش فى كلا الموضعين بهذة السهولة ؟ |
| Burada olmakla gittiğin başka bir yerde olmak arasınında ne fark var ki bir insan her iki yerde de aynı rahatlıkta yaşayamasın? | Open Subtitles | ما هو الأختلاف هنا عن هناك أو عن أى مكان آخر أن شخصاً واحد لا يستطيع العيش فى كلا الموضعين بهذة السهولة ؟ |
| Gene de her zaman bir kişi onu ilk gören, yalnızca bir kişi olacaktı | Open Subtitles | ومع ذلك.. يوجد دائماً شخصاً واحد فقط يكون هو أول من يراها |
| bir kişi yalnız gelip tamir edecek ve gidecek. | Open Subtitles | ليحضر شخصاً واحد فقط لإصلاحه .. ثم يغادر |
| Ve bu sahnede çözüm sağlama işini icra eden tek bir kişi var. | Open Subtitles | و هناك شخصاً واحد على هذه المنصة قادراً على توفير هذه الحلول و هناك شخصاً واحد على هذه المنصة قادراً على توفير هذه الحلول |
| - Gelme nedenimizi bir kişi biliyordu. | Open Subtitles | -فقط شخصاً واحد علم لمَ نحن هنا |