| Metro Polisi'ne masum bir adamı teslim ediyor olabiliriz. | Open Subtitles | أعتقد أننا قد نسلم رجلاً بريئاً إلى شرطة العاصمة |
| Herhalde Metro Polisi yanıldı. | Open Subtitles | بإعتقادي، أن شرطة العاصمة قد فهمت الأمر بصورة خاطئة. |
| Çünkü Virginia sınırının hemen yanında. Washington Polisi yok. | Open Subtitles | انه ضمن حدود فرجينيا لا توجد شرطة العاصمة |
| Metro Polis müdürü beni azarlamaya kalktı. | Open Subtitles | قائد شرطة العاصمة أعطاني تواً توبيخ قاس. |
| Belediye polisine evet fakat bunlar Başkent polisi. | Open Subtitles | نعم شرطة المنطقة ولكن هذه هى شرطة العاصمة |
| Oh, annenin ayak izlerini takip etmek istemedin, Metropolitan Polis Servisine katıldın. | Open Subtitles | ولعدم عدم رغبتكِ في إتباع درب أمّكِ انضممتِ إلى خدمة شرطة العاصمة. |
| Evet, Bölge polisine fakat bu Metropolitan Polisi'nin işi. | Open Subtitles | نعم شرطة المنطقة ولكن هذه هى شرطة العاصمة |
| Bow sokağından Bay John Marlott'u profesyonel Polis Teşkilatı kurulması için oluşturduğum heyete danışmanlık önereceğim. | Open Subtitles | السيد " جون مارلوت " من شارع " بو " الذي سوف أرشحه كمستشار للجنتي الخاصة في تشكيل شرطة العاصمة الجديدة |
| Emniyet Müdürlüğü tarafından Alice Monroe cinayeti soruşturmasını yürütmekle görevlendirildim. | Open Subtitles | جئت من شرطة العاصمة لقيادة التحقيق في مقتل "أليس مورنو". |
| Metro Polisi bütün kanıtları kaldırdığı için olay yerini canlandırmam gerekti. | Open Subtitles | بما أن شرطة العاصمة نقلوا كل الأدلة، فإن مسرح الجريمة الأساسي تم تحريره الاسبوع الماضي. |
| Ayrıca Ulusal Güvenlik ve Metro Polisi'ne sokak kameraları için talepte bulunduk. | Open Subtitles | أيضاً، طلبنا من الأمن القومي و شرطة العاصمة إحضار شرائط كاميرات مراقبة شوارعهم، أيضاً. |
| Metro Polisi bir haftadan fazla süredir onu izliyormuş. | Open Subtitles | شرطة العاصمة كانت تراقبه منذ أكثر من أسبوع. |
| Metro Polisi seni almaya geliyor. | Open Subtitles | شرطة العاصمة في طريقها إلى هنا لإصطحابك |
| Metro Polisi babanı öldürmenin gerekçesini bulamadı. | Open Subtitles | و شرطة العاصمة لم يثبتوا أي دافع، لذا... أظن أن الأمر بيدنا الآن. |
| Metro Polisi somut kanıtlarla bize geldi. | Open Subtitles | شرطة العاصمة أتت إلينا بدليل قوي. |
| Washington Polisi daha büyük bir kordon oluşturmaya çalışıyor... ancak yeni yolların kapatılması yaklaşık on yada onbeş dakika sürecek. | Open Subtitles | تحاول شرطة العاصمة توسيع التطويق لكن الحاجز الاضافي لن يتم إلا بعد 10 أو 15 دقيقة |
| Washington Polisi tarafından elçiliğin önü kordon altına alınacak. | Open Subtitles | ستحاصر شرطة العاصمة المنطقة التي أمام السفارة مباشرة |
| Washington Metro Polis Departmanı'nda babanın ortağıydım. | Open Subtitles | كنت شريكة والدك في قسم شرطة العاصمة |
| Başkent polisi Jane Doe'yi yakaladığını düşünüyor. | Open Subtitles | شرطة العاصمة تتوقع بأنها مسكت فلان الفلاني |
| Metropolitan Polis teşkilatından cinayet davasını kontrol için geldim. | Open Subtitles | لقد أحضرتني شرطة العاصمة هنا لقيادة إعادة النظر، |
| Bu gece saat beşten sonra Metropolitan Polisi'ne gelen acil durumlar kırmızıyla işaretli. | Open Subtitles | واللون الأحمر يعني اتصالات مقلقة تلقتها شرطة العاصمة في منطقة كولومبيا الليلة بعد الخامسة |
| Londra Polis Teşkilatı'ndan, Alice Monroe cinayetini yeniden araştırmak için gönderildim. | Open Subtitles | لقد جئت من شرطة العاصمة كي أباشر (التحقيق بجريمة قتل (أليس مونرو |
| Başkent polisi, Gizli Servis Emniyet Müdürlüğü ve Meclis Güvenliğiyle bağlantıdayım. | Open Subtitles | ، لقد قمتُ بالتنسيق مع شرطة العاصمة الشرطة السرية ، جهاز المترو ، ومبني الكابيتول |