| Ben de sorgulamadım. Bunun bir onur olduğunu düşünüyorduk. | Open Subtitles | ولا حتّى أنا شككتُ فيه ظنناه شرفًا عظيمًا |
| Sayın Başkan, bu bir onur ve bir zevktir. | Open Subtitles | سيدي الرئيس، كان شرفًا ومتعةً لي |
| Müsabakaları izlemeye gelmen bizim için büyük bir onur. | Open Subtitles | يزيدنا شرفًا أنّك أتيت لمشاهدة مسابقتنا |
| Neyse, seçilmiş olmak gerçek bir onurdu ama içime sinmesede istifa etmem gerekiyor. | Open Subtitles | على أي حال، كان شرفًا حقيقيًا أن يتم اختياري لكن رغمًا عني أنا مضطر لتقديم استقالتي |
| Başarmak bir onurdur efendim. | Open Subtitles | سيكون شرفًا لي أن أخدمكَ يا سيّدي |
| Bu sadece... sonunda savunacak gerçek bir şeref bulmak. | Open Subtitles | بل كل ما بالأمر أنني اكتشفت أخيرًا شرفًا حقيقيًا لأدافع عنه |
| Sizinle hizmet etmek, bir şerefti. | Open Subtitles | الخدمة معك كانت شرفًا لي. |
| İzniniz alırsam müteşekkir onur olur... | Open Subtitles | سيكون شرفًا مشكورًا بأنّ أنال إذنك... |
| Evet. Büyük onur duyarım. | Open Subtitles | أجل، سيكون هذا شرفًا لي. |
| İçinde onur olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | أعلم أنّكَ تملك شرفًا بداخلك. |
| Daha büyük bir onur düşünemiyorum. | Open Subtitles | إنه شرفًا عظيمًا، فخماتك |
| İnan bana, bu kimsenin isteyeceği bir onur değil, Josef. | Open Subtitles | ثق بي، هذا ليس شرفًا يريده أي شخص، (جوزيف). |
| Bu bir onur değil. | Open Subtitles | ليس شرفًا... |
| Bu bir onurdu, biliyor musun? | Open Subtitles | لقد كان شرفًا لك، أتعلم ذلك؟ |
| Bir onurdu Leydim. | Open Subtitles | كان شرفًا لي يا سيّدتي |
| Şu kadarını söyleyeyim ki, benim için bir onurdu. | Open Subtitles | يكفي أن أقول أنه كان شرفًا |
| Sadece aday olmam bile onurdur. | Open Subtitles | كان شرفًا أن يتم ترشيحي. |
| Seninle yemek yemek bir onurdur benim için. | Open Subtitles | سيكون شرفًا أن أقاسمك الخبز |
| Vaughn'ın herhangi bir arkadaşına yardım etmek benim için bir onurdur. | Open Subtitles | إنه سيكون شرفًا لي .(أن أخدم أي صديق لي (فوغون |
| İmparatorun kulağını çekmesi büyük şeref sayılır mösyö. | Open Subtitles | يعتبر سحبُ إذن واحدة من الإمبراطور شرفًا عظيمًا ياسيد. |
| Yardım etmekten şeref duyarım. | Open Subtitles | ستكون المساعدة شرفًا |
| Başkanım, benim için bir şerefti. | Open Subtitles | سيدي الرئيس، كان شرفًا لي |