| Bugün uyuklarken onu elimde tutuyordum ve bir sihir gibi kendimi rahat hissettim. | Open Subtitles | .. اليوم، عندما اخذت قيلولة، كنت احملها بيدي كالسحر ، شعرت بالراحة ، كانت مذهلة حقاً |
| Tanrım, Ne harika siz ikinizle kendimi çok rahat hissettim! | Open Subtitles | يا الهي, لا عجب انني شعرت بالراحة معكما |
| Kang beni kolumdan tuttuğunda kendimi çok rahat hissettim. | Open Subtitles | ،عندما سحبني كانغ خارجا شعرت بالراحة |
| Atış poligonuna gittim sürekli pratik yaptım taa ki kendimi rahat ve güvende hissedene kadar. | Open Subtitles | حسناً, لقد ذهبت لمضمار إطلاق النار وتدربت وتدربت وتدربت حتى شعرت بالراحة والثقة مجدداً |
| Onun iyi olduğunu duyduğumda çok rahatladım. | TED | شعرت بالراحة الشديدة لمعرفة أنه كان بخير. |
| Delice gelecek biliyorum... ama kendimi rahatlamış hissettim. | Open Subtitles | أعلم أن هذا يبدو جنوناً لقد شعرت بالراحة |
| Haklısınız. Jack'e söyleyince kendimi daha rahat hissettim. | Open Subtitles | أنت محقة، لقد شعرت بالراحة أكثر في عرضها على (جاك) |
| Atış poligonuna gittim sürekli pratik yaptım taa ki kendimi rahat ve güvende hissedene kadar. | Open Subtitles | حسناً, لقد ذهبت لمضمار إطلاق النار وتدربت وتدربت وتدربت حتى شعرت بالراحة والثقة مجدداً |
| Ama ben çok rahatladım. | Open Subtitles | ولكنّني شعرت بالراحة |
| Dürüst olmak gerekirse, rahatladım. | Open Subtitles | لأكن صادقة، شعرت بالراحة |
| Bunun hayatımın en önemli yol ayrımı olduğunu düşündüm ama bazı nedenlerden, ... çelloyu verdiğim anda, kendimi rahatlamış hissettim. | Open Subtitles | اعتقد أنها كانت أكبر نقطة تحول في حياتي ولكن لسبب ما ، فقد شعرت بالراحة في اللحظة التي تركت فيها الكمنجة |
| Ve sonra rahatlamış hissettim. | Open Subtitles | وبعدها شعرت بالراحة |