Dünyamızı şekillendiren görkemli bir medeniyetti. | Open Subtitles | هذه كانت الحضارة المجيدة التي شكّلت حضارتنا. |
Bu medeniyeti şekillendiren bu bereketli nehirlerdi ama Çinliler bu nehirlerin bir ejderha tarafından oluşturulup kontrol edildiğine inanırlardı. | Open Subtitles | الأنهار الخصبة لربما شكّلت هذه الحضارة، لكن الصينيين إعتقدوا الأنهار شكلت وتحت سيطرة التنين. |
Dünyamızı şekillendiren güçlerin evrenimizde tek olup olmadığını keşfetmek için. | Open Subtitles | لإكتشاف إن كانت القوى التي شكّلت كوكبنا |
Bütün bunlar, o günden bu yana komedinin nasıl yazılıp oynanılacağını şekillendirdi. | TED | ومنذ ذلك الوقت، شكّلت هذه المسرحيات كيفية كتابة الكوميديا وتأديتها. |
Bu olağanüstü felaketler zinciri, gezegenimizi baştan sona bir heykeli yontar gibi şekillendirdi. Beşir Sözer, freelast, otomatikportakal, AlaZi, Navyblue Manrique, Dra7m, Shizof, cönk, sson, Puck: | Open Subtitles | هذه الأحداث الإستثنائية شكّلت كوكبنا من خلال سلسلة من الكوارث المدمرة. |
Bu büyük olayı tetikleyen kuvvetler... savaş meydanının çok uzağındaki... hayatları da şekillendirdi. | Open Subtitles | القوى التي ابتدأت هذا الحدث العظيم شكّلت أيضاً فُرَص الحياة لِما يَتخطى أرض المعركة هاته |
Bu dizide altı kritik zamanın hikayesi anlatıyor o bu imparatorluğu biçimlendirdi. | Open Subtitles | هذه السلسلة تحكي قصّة اللحظات الحرجة الستّ التي شكّلت تلك الإمبراطوريّة. |
Onun fikirleri Devrim'i biçimlendirdi. | Open Subtitles | وأن أفكاره قد شكّلت الثورة. |
Fakat hikâyeyi, bir kitabın sayfalarından alınan herhangi bir şeyden daha fazla şekillendiren, gerçek bir yaşam tecrübesine sahipti, hayaletler, kan ve ölüm dolu korkunç bir travma: | Open Subtitles | لكن كان هناك تجربة حياتية فعلية شكّلت القصة أكثر من أي شيء ،مستخرج من صفحات أي كتاب صدمة مروّعة مثقلة :بالأشباح والدماء والموت |
Yer çekimi evrenimizi şekillendirdi. | Open Subtitles | شكّلت الجاذبية كوننا. |