| Lise mezunuyum ama, lanet bir haritayı bile okuyamıyorum. | Open Subtitles | لدي شهادة من الثانوية، ولا أستطيع حتى قراءة بطاقة سخيفة | 
| Boston Üniversitesi İletişim fakültesi mezunuyum ben. | Open Subtitles | ... أنا لدي شهادة من مدرسة الصحافة في جامعة بوسطن | 
| Elimde, bu konuda, Akademi'deki öğrencilerden olan, Nathan Olmeyer'in yeminli ifadesi var. | Open Subtitles | عندى شهادة من ناثان أولميير اصغر من فى الاكاديمية حاليآ | 
| Onu muayene etmiş üç farklı doktorun yeminli ifadesi bu yönde. | Open Subtitles | انت معك شهادة من ثلاثة اطباء مستقلين عملوا على تقيمها | 
| İngiliz Kanalları sertifikası, Belediye vergisi, sigorta belgeleri. Tekne güvenlik sertifikası. | Open Subtitles | شهادة من منظمة الممرات المائية البريطانية وشهادة من الضرائب وشهادة من التأمين | 
| -İfade mi? Kimin ifadesi? | Open Subtitles | شهادة من قبل التي؟ | 
| Ayrıca elimizde genç bir kadının, bir çalışanınızın Goodwin'in 8 Mart'ta Cincinnati'deki etkinlikte gönüllü kılığına girdiğini belirten yazılı ifadesi var. | Open Subtitles | أيضاً لدينا شهادة من امرأة شابة .. موظفة، تقول بأن جودوين تظاهر على أنه متطوع في الحملة في سينسيناتي في 8 مارس | 
| Boston Üniversitesi İletişim fakültesi mezunuyum ben. | Open Subtitles | لدي شهادة من مدرسة الصحافة في جامعة بوسطن ... أنا | 
| Ayrıca elimde derse başından sonuna katıldığıma dair eğitmenimin yeminli ifadesi var. | Open Subtitles | ولدي أيضاً شهادة من المدرب الذي يُصرح بانني حضرت الصف | 
| Elimde Başkan Grant'in James Madison Hastanesi'ndeki doktorlarından birinin yeminli ifadesi var. | Open Subtitles | لأنه لدي شهادة من أحد أطباء الرئيس غرانت في مستشفى جايمس ماديسون، يقول فيها أن زوجك | 
| Kurbanı Ty'la seks kasedi çekmek için tuttuğunuzu söyleyen Ronnie Hillman'ın yeminli ifadesi var elimizde. | Open Subtitles | " لدينا شهادة من " روني هيلمان تقول فيها أنك وظفت الضحية لتسجيل شريط جنسي مع " تي " لتقوم بإبتزازه | 
| Baba, Bölge yarışmasına katılma sertifikası. | Open Subtitles | أبي، إنّها شهادة من مسابقة الإقليميات | 
| Yeni bir kilisenin kurum sertifikası. | Open Subtitles | إنها شهادة من مؤسسة الكنيسة | 
| Kendisi bir terörist olarak kabul edilen ölü bir adamın ifadesi var. | Open Subtitles | شهادة من رجل ميت كان هو نفسه إرهابياً معترفاً بذلك. | 
| Ayrıca uşaklardan birinin onu ara yolda giderken gördüğüne dair ifadesi var. | Open Subtitles | وكان لدينا أيضاً شهادة من خادم رآه ينسحب إلى الزقاق الخلفي | 
| Elimde şahidin yazılı ifadesi var. | Open Subtitles | لدي شهادة من شاهدة عيان |