| Durumumu konuşmak istemiyorum ve durumumu seninle tartışmak en son istediğim şey. | Open Subtitles | ولا أريدك أن تناقش وضعي, وآخر شيء أريده هو مناقشة وضعي معك |
| Cimri Ebenezer gibi, şunun farkına vardım ki heyşeyden çok istediğim şey... hep mutlu yaşamak istediğimdi. | Open Subtitles | مثل إبينيزر سكووج، أدركت أن أكثر شيء أريده هو أن أعيش بسعادة من الآن فصاعداً |
| Eğer Karanlık'ın bununla bir ilgisi varsa en son olmasını istediğim şey çapraz ateşte kalmak. | Open Subtitles | إن كانت للظلمة علاقة بهذا، فآخر شيء أريده أن تتعرضي لتبادل إطلاق النيران |
| - Sana ne istersem anlatabileceğimi söylemiştin, değil mi? | Open Subtitles | لقد قلت أن بإستطاعتي التكلّم عن أي شيء أريده |
| Bak, bombok bir gün geçiriyorum. En son isteyeceğim şey, seni görmek. | Open Subtitles | لقد كان يومي سيئ للغاية آخر شيء أريده هو أن أراك |
| Çünkü şu anda bundan daha çok istediğim bir şey aklıma gelmiyor. | Open Subtitles | لأنه حتى الآن .. لا يمكننى التفكير بأي شيء أريده |
| Tamam, son istediğim şey bir rehine durumu. | Open Subtitles | حسناً، أخر شيء أريده هو إحتجازٍ لِلرهائن |
| Evet, anahtarı istiyorum ama tek istediğim şey o değil. | Open Subtitles | نعم ، أريد المفتاح ...ولكن هذا ليس كل شيء أريده |
| Çünkü en son istediğim şey, sen burada tek başına ölünce suçun bana yüklenmesi. | Open Subtitles | لأن آخر شيء أريده هو أن تموت وحيداً هُنا ويكون خطأي أيضاً |
| Şu anda son istediğim şey dört ay sonra gerçekleşeceği kesin olmayan bir şey için endişelenmesi. | Open Subtitles | آخر شيء أريده هو أن يقلق من شيء تفصلنا عنه شهور وربما لا يحدث |
| Son istediğim şey, aptal bir atmık fabrikası için bıdı bıdı etmen. | Open Subtitles | آخر شيء أريده أن ترأسي أوبرا لمصنع تعري |
| Son istediğim şey senin hapse gitmendi. | Open Subtitles | أخر شيء أريده هو أن تعود للسجن |
| Hastaneye gittikten sonra ne istersem alabileceğimi söylediniz. Kesinlikle, tatlım. | Open Subtitles | قلت بعد أن نذهب إلى المستشفى سأحصل على أي شيء أريده. |
| Beş dakika içinde orada ne istersem yapmama izin vereceksin. | Open Subtitles | بعد حوالي خمس دقائق ستسمح لي أن أفعل أي شيء أريده |
| Kendi kızımla ne istersem onu yapabilirim! | Open Subtitles | أنا أستطيع أن أفعل أي شيء أريده مع ابنتي |
| Bak bu sabah yarı çıplak karıma kahvaltı hazırlarken bulduğum adamın karımla vakit geçirmesi en son isteyeceğim şey. | Open Subtitles | ... انظري آخر شيء أريده هو أن يقضي الرجل الذي وجدته يُعد طعام الإفطار لزوجتي النصف عارية ذلك الصباح |
| Son isteyeceğim şey, benim yüzümden zarar görmendi. | Open Subtitles | آخر شيء أريده هو أن تتعرض للضرب بسببي |
| İkimiz hakkında konuşmak en son isteyeceğim şey. | Open Subtitles | أخر شيء أريده هو الحديث عنك و عني. |
| Bir tane balta kapıp, kafasını uçurmaktan daha fazla istediğim bir şey yok. | Open Subtitles | ليس هناك شيء أريده أكثر من أن أخذ فأس وأقطع رأسه |
| Onda istediğim bir şey var. | Open Subtitles | و نعقد معه إتفاق ــ لقد حصل على شيء أريده |
| İstediğim birşey var. Bir dost. | Open Subtitles | يوجد شيء أريده رفيق |