"شيئاً ذو" - Traduction Arabe en Turc

• bir şey

Bu hiç bir şey değildi. Tek bir dikiş ve sadece 20 dakika.
هذا لم يكن شيئاً ذو قيمه إبرة وحيدة فى 20 دقيقة

Yanlışlıkla çok değerli bir şey eline geçti mi?
هل تلقيتِ بالمصادفة شيئاً ذو قيمة عالية؟ شيء لم تودي أن ترجعيه؟

Gerçekten bir şey olmak istiyorsan, bu böyle.
فهذا لو أنكَ أردت أن تصبح شيئاً ذو قيمة حقاً

Burada değerli olmayan bir şey olduğunu düşünemiyorum.
من الصعب أن نتصور عدم وجود شيئاً ذو قيمة هنا.

İyi bir şey dememiş miydim?
لـقد قلتُ بـأن بـحوزتي شيئاً ذو مـنفعه , صحيح ؟

Sana çok değerli bir şey verilmiş.
تقول أنكَ أخذت شيئاً، شيئاً ذو قيمة عظيمة.

Özel bir şey hak ediyorsun. Bir değişiklik olsun.
كما أنَّكِـ تستحقينَ شيئاً ذو طابعٍ فريدٍ للترويح

bir şey bulduk sanıyordum.
إعتقد أن لدينا شيئاً ذو أهمية هنا

Çok önemli bir şey söyleyeceğim ve bunu hayatının sonuna kadar hatırlamanı istiyorum.
سأقول شيئاً ذو أهمية... وأريدكِ أن تتذكريه لبقية حياتكِ.

- Yaşamıma yararlı bir şey yapacaksam, evet.
لكيّ أفعل شيئاً ذو معنى لحياتي ، نعم

Acayip derecede popüler olan bir şey yaptım.
واو،لقد إبتكرتُ شيئاً ذو شعبيّة لا تصدّق!

Sadece daha yüksek değerli bir şey satıyorum.
لكن غدت أبيع شيئاً ذو قيمة أعلى فحسب

Anlayacağınız üzere elimde ulusunuz için çok kıymetli bir şey var.
أتري، لدي شيئاً ذو قيمة كبيرة لأمتك

İşe yarar bir şey bulamadım ama Warrick bir şey bulmuş.
لم أجد حقاً أي شيء توجيهي لكن (واريك) اكتشف شيئاً ذو قيمة

Bu harika olurdu. Yani bir goril avlamak gibi daha büyük bir şey...
كـ"صقر", أو "نسر" أو شيئاً ذو مخالب؟

Kayda değer bir şey buldun mu?
هل وجدت شيئاً ذو قيمة ؟

Kayda değer bir şey buldun mu?
هل وجدت شيئاً ذو قيمة؟

Gerçeklere karşı değerli bir şey teklif edilebilir.
شيئاً ذو قيمة... يعرض مقابل الحقيقة.

Geçen gece Sookie'nin evinde sen gittikten sonra Lafayette bana çok mantıklı bir şey söyledi.
(تلك الليلة عند منزل (سوكي... بعدما غادرت المنزل, لافاييت) اخبرني شيئاً ذو معنى كبير).