| Tüm bu yatırımcılarla konuşma sürecinde, ilginç bir şey fark ettim. | TED | حسنا، في عملية التحدث لكل هؤلاء المستثمرين لاحظت شيئاً مثيراً يحدث |
| Fakat burada gördüğünüz şekliyle bir uçan makine yapmakla ilgili ilginç bir şey var. | TED | لكن هناك شيئاً مثيراً للاهتمام بحق حول الآلات الطائرة سيبدو لك شيئاً بإمكانك تمييزه. |
| İlginç bir şey gördüğümüzde genellikle otomatik olarak bunu yaparız. | TED | عندما نرى شيئاً مثيراً للاهتمام، فإننا تلقائياً |
| Daha seksi bir şey giymeliydim belki de. | Open Subtitles | ربما كان يجب أن ألبس شيئاً مثيراً |
| Her zaman olduğu gibi "Deniz Hikayesi"nde ilginç birşey yok. | Open Subtitles | كالعادة، ليس هناك شيئاً مثيراً يحدث هنا في قصة البحر |
| Altı gibi görüşürüz. seksi bir şeyler giy. Zum zum zum | Open Subtitles | أراك لاحقاً، وارتد شيئاً مثيراً هذه العبارة لي |
| Herhalde insan başkalaşımı gibi heyecanlı bir olayı da unutmazdım. | Open Subtitles | أنا واثق أنّي سأتذكر شيئاً مثيراً مثل التحوّل البشري. |
| Ama örgüyle daha önce yapılmamış ilginç bir şeyler yaptım. | TED | ولكنني صنعت شيئاً مثيراً للانتباه مع الحياكة لم تصنع من قبل. |
| Fakat bankaya gittiğimde çok ilginç bir şey buldum. | Open Subtitles | لكنني وجدت شيئاً مثيراً جداً حين ذهبت للمصرف |
| Bu döküntüyle ilginç bir şey göremeyeceğim. | Open Subtitles | لن أرى شيئاً مثيراً أبداً بهذه الخردة الخرقاء |
| Yatağı kesince ilginç bir şey buldum. Görmek ister misin? | Open Subtitles | لكن وجدت شيئاً مثيراً على الفراش هل تريد رؤيته؟ |
| Selam. İlginç bir şey buldunuz mu? | Open Subtitles | مرحباً، ألم تجدا شيئاً مثيراً للإهتمام ؟ |
| Gerçi koçu ilginç bir şey söyledi. | Open Subtitles | المدرب ذكر شيئاً مثيراً للإهتمام رغم ذلك |
| Sadece bakarak oldukça ilginç bir şey buldum. | Open Subtitles | لقد وجدتُ شيئاً مثيراً من مجرد النظر إليها |
| Dertlerimi içkiyle çözüyordum ki çok ilginç bir şey gerçekleşti. | Open Subtitles | وفي نصف الطريق محاولاً نسيان احزاني حدث شيئاً مثيراً |
| Beni işten kaçırıp, bana yemek yapan bir adamdan daha seksi bir şey yok. | Open Subtitles | {\pos(240,240)} "ماسي اوكا) بدور"د.ماكس بيرغمان) لا اظنُ ان هناكَ شيئاً مثيراً اكثرَ من رجلٍ يمكنهُ سرقتي من العمل ويمكنه الطبخ |
| Ee, aşk çizgimde ilginç birşey görüyor musun? | Open Subtitles | إذاً , أترين شيئاً مثيراً للإهتمام في خط حبي؟ |
| Evet ya da profesyonel tabirle ilginç birşey öğrendiğinde paylaşma isteği diyelim. | Open Subtitles | نعم وربما معروف مهني في حال وجدتِ شيئاً مثيراً ترغبين في مشاركتي به |
| Sadece arada sırada seksi bir şeyler giysen yeter. | Open Subtitles | فقط ارتدي شيئاً مثيراً مرة كل حين، أتعلمين؟ |
| O zaman seksi bir şeyler giymeliyim. | Open Subtitles | إذن في هذه الحاله سأضع شيئاً مثيراً |
| Kızı duydun, bana heyecanlı bir şey göster. | Open Subtitles | انت سمعت السيدة ، أرني شيئاً مثيراً |
| Çölde arama yaparken, ... ilginç bir şeyler keşfettiler: | Open Subtitles | أثناء عملية البحث في الصحراء اكتشفن شيئاً مثيراً للفضول |