| General Slater'la konuşmaya dalmışım. Subay lokalinde karşılaştık da. | Open Subtitles | انشغلت مع جنرال سلاتر صادفته في نادي الضباط |
| Onu yıllardır tanıyorum. Ama bir partide karşılaştık ve çok iyi anlaştık. | Open Subtitles | عرفته لسنوات، ولكنّني صادفته في حفل وتواصلنا على الفور |
| Katılıyorum. İlk defa böyle bu kadar aldatıcı bir nişanlıyla karşılaştım. | Open Subtitles | أنا أوافق ، إنه أكثر خطيب . غير مقنع صادفته قط |
| Bu komik, çünkü onunla Kenny Rogers Kızarmalarında karşılaştım. | Open Subtitles | هذا مضحك لأنني صادفته عند مشويات كيني روجرز. |
| "Rastlamak" tabiri pek de doğru olmadı. | Open Subtitles | كلمة "صادفته" ليست بالوصف الدقيق. |
| - Nerede rastladınız? | Open Subtitles | صادفته أين؟ |
| O, karşılaştığım en iyi ve nazik, dinibütün beyefendiydi ve ona karşı hiç kin beslemedim. | Open Subtitles | لقد كان طيبا و مهذبا كما لرجل مسيحى كلما صادفته و انا لا احمل له اى ضغينه |
| Bir akşam sokakta ona rastladım. | Open Subtitles | صادفته ذات مساء في زاوية الشارع |
| Ta ki birkaç hafta önce ona rastlayana dek. | Open Subtitles | حتّى صادفته قبل أسابيع مضت. |
| Evet..sizin karşılaştığınız şeyi görmeyi umuyorduk. | Open Subtitles | نعم,نحن... نحن ذاهبون لنرى إذا كنا نستطيع إيجاد ذلك المخلوق الذي صادفته |
| Dün karşılaştık. Tek konuştuğu konu buydu. | Open Subtitles | صادفته البارحة، لم يقدر الحديث إلا بهذا الشأن |
| E-Evet. Yani markette karşılaştık. | Open Subtitles | أجل, لقد صادفته في المتجر المركزي. |
| Talon'da karşılaştık. | Open Subtitles | صادفته بالتالون |
| - Evet, dışarıda karşılaştık. | Open Subtitles | -أجل، لقد صادفته بالخارج |
| Talon'da karşılaştık. | Open Subtitles | صادفته بـ"التالون" |
| Evet, sabah karşılaştım, sorunlarınız olduğunu söyledi. | Open Subtitles | أجل، لقد صادفته هذا الصباح وأخبرني أن لديكما بعض المشاكل. |
| Evet. Sabah onunla karşılaştım ve bana bazı sıkıntılar yaşadığınızı söyledi. | Open Subtitles | أجل، لقد صادفته هذا الصباح وأخبرني أن لديكما بعض المشاكل. |
| Metroda onunla karşılaştım. | Open Subtitles | صادفته في محطة قطار الأنفاق. |
| "Rastlamak" tabiri pek de doğru olmadı. | Open Subtitles | كلمة "صادفته" ليست بالوصف الدقيق. |
| - Nerede rastladınız? | Open Subtitles | صادفته أين؟ |
| Bu benim o zamana kadar karşılaştığım en kafa karıştırıcı kamu sağlığı portresiydi. | Open Subtitles | و هذا، بالنسبة لي، كان أكثر شيئ مذهلاً هو رقم الصحة العامة، على ما أعتقد، الذي صادفته. |
| NYU'da ona rastladım. Mia'yı ziyaret ediyordu. | Open Subtitles | "صادفته في "نيويورك (عندما كان يزور (ميا |
| Ta ki birkaç hafta önce ona rastlayana dek. | Open Subtitles | حتّى صادفته قبل أسابيع مضت. |
| Xander, karşılaştığınız suikastçıyı tarif eder misin? | Open Subtitles | (زانـدر) ، هذا القاتل الذي صادفته ماذا كان يشبه؟ |