| Ve eğer bana karşı dürüst olmayacaksan, elbet olacak birini bulurum. | Open Subtitles | وان لم تكن صادقا معى سوف ابحث عن شخص يكون صادق |
| Size karşı dürüst olacağım bu işin ciddi tehlikeleri var. | Open Subtitles | سأكون صادقا معك. هناك كمية معينة من عنصر خطر هنا. |
| Ryan, bence bu ayrılık hakkında kendine karşı dürüst olmuyorsun. | Open Subtitles | رايان , أظنك لست صادقا مع نفسك بشأن ذلك الانفصال |
| Profile uyuyor ve kanıtlar onu gösteriyor, ama samimi görünüyor. | Open Subtitles | هو يلائم التحليل، و الادلة تشير اليه لكنه يبدو صادقا |
| Zorlu konuları ve ikilemleri değerlendirip, dürüst ve içten olmalısın. | Open Subtitles | عليك أن تنظر إلى صعوبة الأمر والمعضلات وأن تكون صادقا |
| Ve beni üzmemek için dürüstlüğünden ödün vermeni istemiyorum çünkü evlilik güven ve Açık sözlü olmayı gerektirir tıpkı ten uyumu gibi.... | Open Subtitles | ولا أريد منك أن تشعر أنه لا يمكنك أن تكون صادقا تماما معي لأن الزواج لا بد أن يقوم على الانفتاح والثقة |
| Ve sadece bize karşı dürüst olursan sana yardımcı olabiliriz. | Open Subtitles | والسبيل الوحيد الذي يمكننا مساعدتك هو إذا كنت صادقا معنا. |
| En önemlisi şu, herşeyden önce kendine karşı dürüst ol... geceyle gündüz nasıl peşpeşe giderse bunlarda öyle ayrılmaz birbirinden... | Open Subtitles | الرجل يجب ان يكون صادقا مع نفسه نذكر انفسنا ليل نهار كم هذه القوة مفيدة لأي رجل |
| Kendine karşı dürüst ol. O zaman nasıl gece gündüze varırsa sen de o kesinlikle aldatmaz olursun kimseyi. | Open Subtitles | كن صادقا مع نفسك وسيتبع ذلك كما يتبع الليل والنهار |
| Sana karşı dürüst olacağım, buraya Enkaralılar'ın karşı karşıya oldukları probleme karşı başka bir çözüm yolunu değerlendirme olasılığınız olup olmadığını konuşmaya geldim. | Open Subtitles | لأكون صادقا معك أنا هنا لأرى إذا كان هناك حلول بديلة للمشكلة التي يواجهها الإنكارانس |
| Caroline'e karşı dürüst olmak mükemmeldi. | Open Subtitles | كان رائعا ان اكون صادقا بالكامل مع كارولين |
| En azından sana karşı dürüst olduğumu hatırlamanı istiyorum. | Open Subtitles | لكنّي أريدك أن تتذكّري بأنّني كنت صادقا معك على الأقل |
| Size karşı dürüst olacağım. Ben bunu hep yaparım. | Open Subtitles | لأنه، سأكون صادقا معك أنا أفعل ذلك طوال الوقت |
| Bir adamın samimi olup olmadığını kestiremiyorsunuz. | Open Subtitles | أنت لاتعلم عندما يكون الرجل صادقا أو غير ذلك. |
| Rick sözünü çiğneme. samimi ol. Güçlü ol. | Open Subtitles | لا ترجع فى كلامك , ريك كن صادقا , كن قويا |
| Ama en kötüsü, sahnede içten olmaktan utandım. | Open Subtitles | لكنّ أكثر ما كان يخجلني هو أن أكون صادقا على الخشبة |
| Hapishane ve bir yabancıyla evlenmek konusunda bu yüzden çok Açık ve dürüstsün. | Open Subtitles | لهذا كنت منفتحا و صادقا جدا بشأن السجن و زواجك من غريبة تماما |
| Açıkçası sanırım, siz şimdi daha güzelsiniz. | Open Subtitles | لأكون صادقا تماما أعتقد أنك أكثر جمالا الآن |
| Herşey hakkında Açık olmalı ve herşeyi dürüstçe konuşabilmeliyim. | Open Subtitles | حيث يمكنني أن أكون صادقا بشأن أموري وأتحدث عنها أو أي شيء وأكون صريحا. |
| Hiçbir zaman sana benim kadar sadık olamayacak. | Open Subtitles | لن يكون ابدا صادقا معك كما سأفعل انا |
| Doğrusunu isterseniz hurda olarak bile ödediğimden fazla eder. | Open Subtitles | لأكون صادقا فقيمة المعدن فحسب تستحق أكثر بكثير مما دفع بالفعل |
| Lütfen Doğruyu söyleyin, çünkü önümüzdeki 4 yılı bu resimle geçireceğim. | Open Subtitles | كن صادقا ، سأعيش مع الصـورة للسنوات الأربع القادمـــة كن صادقا ، سأعيش مع الصـورة للسنوات الأربع القادمـــة |
| Doğrusu bu adam aşağılık biriymiş. | Open Subtitles | لأكون صادقا فهذا الرجل كان يتصرف كالزواحف |
| Cesur ve dürüsttü ve sende de olan aynı gülünç espri anlayışı var. | Open Subtitles | كان شجاعا , صادقا ولديه حس الفكاهة الذي تملكه |