Dışarıda 36000 nükleer füze var ve bunların 6000 tanesi ateşlemeye hazır | Open Subtitles | يوجد بالخارج 36.000 الف صاروخ نووي يوجد منها 6.000 صاروخ جاهزه للاطلاق |
Birazdan nükleer füze fırlatılacak, o oluyor! | Open Subtitles | نحن على وشك إطلاق صاروخ نووي هذا ما يحدث بحق الجحيم |
Teröristlerin kendi toprağımızda nükleer bir aygıtı infilak ettirmesine yardım ettiğini düşünüyoruz. | Open Subtitles | نعتقد أنه يساعد الإرهابيين في إطلاق صاروخ نووي على أراضينا |
Üstelik orada birkaç yüz nükleer bomba patlatmışlardı. | Open Subtitles | وهم يجهزون حوالى 200 صاروخ نووي هناك |
Kusura bakma ama nükleer füzeyi sen fırlatmıştın, değil mi? | Open Subtitles | سامحني ولكن انت من اطلق صاروخ نووي اليس كذلك؟ |
Eğer şu anki Birleşik Devletler yönetimi ya da diğer uluslar bu mesafeyi ihlal ederse gemide 17 adet daha nükleer füzemiz var ve üzerinize cehennem ateşi yağdırmak için tereddüt etmeyeceğiz. | Open Subtitles | إذا قامت الولايات المتحدة او اية دول اخرى محاولة تدمير هذه المنطقة لدينا 17 صاروخ نووي على متن الغواصة |
Ve güvertesinde 18 Trident füzesiyle kimse herhangi bir risk almayacaktı. | Open Subtitles | لديك قبطان متمرد على قواصة نووية و بـ18 صاروخ نووي بها |
Çalınan nükleer savaş başlığıyla tek bağlantımız bu adam. | Open Subtitles | هذا الرجل هو خيطنا الوحيد للعثور على صاروخ نووي مسروق |
Fort Pemberton en yakın nükleer füze silosu. | Open Subtitles | فورت بيمبرتون هو أقرب صومعة صاروخ نووي. |
Bu rampaya tek bir nükleer füze yerleştiriyoruz. | Open Subtitles | لديكم صاروخ نووي واحد فقط |
Bu tıpkı elinde nükleer bir başlığın fırlatma anahtarını tutmak gibi-- | Open Subtitles | يبدو أنهم يملكون مفاتح إطلاق صاروخ نووي.. |
Epey uzak bir mesafeden silahları ateşleyecek kadar güçlü ses titreşimleri oluşturduğunu düşünüyoruz bir helikopterden atılabilen her şeyden füze rampasında duran nükleer bir savaş başlığına kadar hem de. | Open Subtitles | نحن نعتقد بأنه يُحدث ذبذبات صوتية قوية بما فيه الكفاية لكي يقوم بتفعيل الأسلحة من مسافة بعيدة أي سلاح ابتداءاً من صواريخ الهليكوبتر إلى صاروخ نووي جالس في قاعدته. |
Bir ABD savaş gemisi çalıp başkent Washington'a bir nükleer bomba fırlatman da cabası. | Open Subtitles | من دون ذكر أنك قد قمت بسرقة سفينة حربية "أمريكية"ِ. وقد قمت بإطلاق صاروخ نووي تجاه "واشنطن العاصمة"ِ. |
Bir nükleer bomba ateşlendi. | Open Subtitles | لقد انفجر صاروخ نووي للتوّ |
Bu ülkenin politikası Küba'dan Batı Yarı Küre'de herhangi bir ülkeye doğru fırlatılacak bir nükleer füzeyi, Sovyetler Birliği tarafından Birleşik Devletlere karşı bir saldırı olarak kabul etmek olacaktır. | Open Subtitles | "ستكون سياسة تلك الأمة..." "أن تتعامل مع أي صاروخ نووي..." "يطلق من (كوبا) ضد أي أمة..." |
Eğer şu anki Birleşik Devletler yönetimi ya da diğer uluslar bu mesafeyi ihlal ederse gemide 17 adet daha nükleer füzemiz var ve üzerinize cehennem ateşi yağdırmak için tereddüt etmeyeceğiz. | Open Subtitles | إذا قامت الولايات المتحدة او اية دول اخرى محاولة تدمير هذه المنطقة لدينا 17 صاروخ نووي على متن الغواصة |
Ve güvertesinde 18 Trident füzesiyle kimse herhangi bir risk almayacaktı. | Open Subtitles | و بـ18 صاروخ نووي بها لم يكن هناك من يريد المجازفة بذلك |
Çalınan nükleer savaş başlığıyla tek bağlantımız bu adam. | Open Subtitles | هذا الرجل هو خيطنا الوحيد للعثور على صاروخ نووي مسروق |