| Burası Asya, toprak da zaman kadar geniş, ikisi de bizim lehimize. | Open Subtitles | -هذه هى اسيا حيث المساحات الواسعة والوقت الازم لعبورها وكلاهما فى صالحنا |
| Buna ek olarak, durum kesinlikle lehimize değil. Tüm dünya gazetelerinin birinci sayfalarındaki resimleri gördünüz mü? | Open Subtitles | إضافة إلى ذلك , اظروف ليست في صالحنا مطلقاً |
| Donanmamız daha eski ve daha yavaş olabilir ancak rakamlar yine de bizden yana. | Open Subtitles | البحرية لدينا قد تكون أقدم وأبطأ ولكن الأرقام لا تزال في صالحنا |
| En iyisi bu. Daha çok ilgilendiğimiz başka... | Open Subtitles | إنه في صالحنا حررنا لمشاريع أخرى |
| Zaman aleyhimize işliyor, kardeşininki de öyle. | Open Subtitles | الوقت ليس في صالحنا ولا في صالح أخيك |
| Ve Demografinin yararımıza oldugu gercegi, yaşlanan dünyadaki tek genç ülke oldugumuzdan dolayi, küreselleşmeyi Hindistanlılara daha çekici kılmaktadir. | TED | وحقيقة أن التركيبة السكانية في صالحنا بما أننا البلد الوحيد الشاب في عالم مسن جعلت العولمة أكثر جاذبية للهنود |
| Bu özel durumda kadınsılık eksikliğin bir avantaj olabilir. | Open Subtitles | في هذه الحالة عدم تحليكِ بالصفات الأنثوية سيكون في صالحنا |
| Eğer doğru zamanlarsak, bunu avantajımıza kullanabiliriz. | Open Subtitles | و إذا كانت حساباتنا صحيحة بخصوص الوقت فسيكون هذا فى صالحنا |
| Aslında kostümler lehimize işleyebilir. | Open Subtitles | أتعلم، الأزياء التنكرية قد تعمل في صالحنا |
| Bizim lehimize karar vermesini sağlamak için ona biraz yardım etsek yeter. | Open Subtitles | علينا فقط إعطائها ذخيرة كافيه حتى تحكم فى صالحنا. |
| Bunu kullanıp, kendi lehimize çevirebiliriz. | Open Subtitles | يمكننا أن نستخدم هذا الأمر ونحوّله إلى صالحنا |
| Bu ince fark kesinlikle bu davaya uygun ve bunun, bizim lehimize işleyeceğine inanıyorum. | Open Subtitles | ان الفارق البسيط متصل بالقضية.. و اعتقد ان ذللك سيكون في صالحنا |
| Sayesinde araba geçiş güzergahı hakkındaki karar bizim lehimize olacaktır. | Open Subtitles | القرار بخصوص الطريق المؤدية الى السوق ستكون في صالحنا |
| Bence teknoloji de bizden yana. | TED | وأعتقد أن التكنولوجيا في صالحنا. |
| Hızlı hareket etmeliyiz. Zaman bizden yana değil. | Open Subtitles | يجب أن نتحرك بسرعة الوقت ليس في صالحنا |
| Evet de. Hepimiz için en iyisi bu. | Open Subtitles | قُل نعم فقط من أجل صالحنا جميعًا |
| Beni dinle. Zaman aleyhimize işliyor. | Open Subtitles | الاستماع، والوقت ليس في صالحنا. |
| Ama burası, yararımıza çalışan Espheni'nin gelişmiş bir teknolojisi. | Open Subtitles | لكن هاذه التكنولوجيا المتقدمه للأشفيني ستعمل في صالحنا |
| Ama kraliyetin bebeğin Direniş'te olduğunu zannetmesi avantaj yaratır. | Open Subtitles | مع ذلك، سيكون الأمر في صالحنا لو ظنت العائلة الملكية بأنها لدى المقاومة. |
| avantajımıza kullanacağımız bir şey var . | Open Subtitles | بإمكاننا استخدام الشيء الوحيد الذي في صالحنا |
| Bu haritayı sahibinin alındığından haberi olmadan almamız çok güçlü bir avantaja sahip olmamızı sağlar. | Open Subtitles | سيكون في صالحنا إذا أخذنا هذه الخريطة دون أن يعرف المالك أن أحد أخذها |
| Elimizde,önerdiğin savaşta dövüşecek, ne askeri güç ne de mühimmat var, bölge avantajımız olsa da. | Open Subtitles | لا نملك القوى المسحلة ولا الذخيرة للمحاربة في هذا النوع من المعركة حتى لو كانت التضاريس في صالحنا |
| Belki de bizim tarafımızda bir mafya olmasının zararı yoktur. | Open Subtitles | حسنا، ربما لن يضر أن يكون رجل عصابات في صالحنا. |
| Hepimizin iyiliği için hareket ettim. | Open Subtitles | لقد قمت بما هو في صالحنا جميعا |
| Uygulamayı itici buluyorum ama bu davada işimize yarayabilir. | Open Subtitles | أجد أن المنهج منفر، لكن في هذه الحالة، قد يكون في صالحنا |
| - Avukatınız olarak tavsiye etmeliyim, Bay Edison dava açarsa sonuç iyiliğimize olmaz. | Open Subtitles | بصفتي محاميتك يجب عليّ نصحك أنه في حال تقدم السيد "أديسون"بشكوى النتيجة لنّ تكون في صالحنا |