| Şimdiye kadar Sağlığım dayandı ama artık bedenim acıyor, yoksa o ruhum mu? | TED | حتى الآن صحتي في تراجع مستمر، هل بسبب أوجاع جسدي أم هي روحي؟ |
| O kasvetli kaleden çıkığımdan beri, Sağlığım daha iyi durumda. | Open Subtitles | عندما خرجتُ من تلك القلعة الكئيبة بدى أن صحتي تتحسن |
| Yine de kendi zihinsel Sağlığım ve genel refahımı artıracak adımlar attım ve naçizane fikrim bu. | TED | ولكنني بدأت بتحسين صحتي العقلية ورفاهيّتي العامة، وهذا كل ما أعتقد. |
| sağlığımı başladığı noktada iyileştirebilmek için birlikte ne yapabiliriz? | TED | وما الذي يمكننا أن نفعله سوية لتحسين صحتي حيث تبدأ الصحة |
| Teşekkürler Jody, sağlığıma olan nazik ilginden dolayı. | Open Subtitles | شكرا لك جودي على استفساراتك اللطيفة عن صحتي |
| Dişçimin en büyük endişesi benim Sağlığım mı yoksa benim üzerimden kazanabileceği para mıydı? | TED | هل كانت صحتي أم النقود التي سيجنيها مني هو الاهتمام الأكبر لطبيبي؟ |
| Mutsuz olmak için bir sebebim yok. Sağlığım yerinde. | Open Subtitles | ليس لدي اي سبب لكي اكون تعيساً صحتي جيده |
| Sağlığım yerinde olsaydı, bunları yapar mıydım sanıyorsun? | Open Subtitles | أتعتقدأننيكنتسوف أفعلهذا، إذا كنت بكامل صحتي ؟ |
| Karım, Sağlığım için bahçede bol bol vakit geçirmemi öneriyor. | Open Subtitles | تشجعني زوجتي على قضاء أكبر وقت ممكن في الحديقة من أجل صحتي |
| Karım, Sağlığım için bahçede bol bol vakit geçirmemi öneriyor. | Open Subtitles | تشجعني زوجتي على قضاء أكبر وقت ممكن في الحديقة من أجل صحتي |
| Şimdi, akıl Sağlığım ve gelecekteki çocuklarınız için buna bir son veriyoruz. | Open Subtitles | والآن , لأجل صحتي و اطفال المستقبل سوف نضع نهاية لهذا , الآن |
| Evet, Sağlığım benim tek servetim. | Open Subtitles | تماماً , صحتي هي الشيء المهم و النافع لي |
| Karşılığında benim sağlığımı ve hayatımı veriyorum Bir insana sıkıntı verebilecek her türlü sıkıntı, felaket hastalık ve acıyı alçak gönüllülükle kabul edeceğim. | Open Subtitles | اعرض لك في المقابل صحتي وحياتي وأتقبل بكل رضا كل العوائق والكوارث والأمراض والآلام التي تصيب البشر |
| Ama yeterli uykuya da ihtiyacım var; eğer uyumazsam bu sağlığımı ve konsantrasyonumu etkiler. | Open Subtitles | والحرمان من النوم سيء أيضاً صحتي وقدراتي الإدراكية تعانيان |
| Bu sıtmalı kasaba sağlığımı da mali durum gibi mahvetti. | Open Subtitles | هذا المكان الموبوء دمر صحتي كما دمر اقتصادي. |
| Yakınlardaki bir ormandaki bir kulübede bir elemanım, sağlığıma yararlı olabilecek birkaç deney gerçekleştiriyordu. | Open Subtitles | هناك كوخ بالغابة ليس بعيد من هنا حيث احد مستخدمي يجري التجارب حيث ان نتيجة تلك التجربة سوف تساعد في صحتي |
| Tabii bunu derken, yaşlandıkça sağlık durumunun kötüye gitmeyeceğini varsayıyorum. | Open Subtitles | على افتراض أن صحتي لن تتدهور بينما أتقدم بالسن |
| - İyi gitmek zorunda. sağlığımdan endişelenmeye başladım. | Open Subtitles | لابد أن تسير كما أريد ،أنا خائف علي صحتي |
| Keşke onun kadar sağlıklı olsaydım. | Open Subtitles | أنا أتمتى لو صحتي كانت مثل صحته |
| Sağlığımın bize büyük bir yük getireceği gerçeğiyle yüzleşmek zorundayız. | Open Subtitles | دعونا نواجه حقيقة أن صحتي ستمثل عائقًا كبيرًا بالنسبة لنا |
| Bugünden geriye bakınca, akıl Sağlığımla ilgili hafif bir endişesi olduğunu düşünüyorum. | TED | وبنظرة للماضي, اعتقد أنها كانت قلقة بعض الشيء على صحتي العقلية. |
| Şimdi eve döndüm ve çok mutluyum... ve çok sağlıklıyım. | Open Subtitles | غير ناشط نوعاً ما , لكنني عدتُ للوطن أنا في غاية السعادة وفي تمام صحتي |
| Yakın geçmişte zihin sağlığı... sorunlarım olduğunu duymuş olduğunuza eminim. | Open Subtitles | أنا متأكد أنك مؤخراً سمعت عن مشاكل صحتي العقلية |