| Ama, Batı sahilinin en seksi erkek modeli oldukça yakın arkadaşım. | Open Subtitles | ولكن في الواقع يصادف أنني صديقة مقربة لأكثر عارضي الأزياء الذكور إثارة في الساحل الغربي. |
| Çünkü Dışişleri Bakanı benim yakın arkadaşım da ondan. | Open Subtitles | لأن وزيرة الخارجية صديقة مقربة لي. |
| Siz ve prensesin çok yakın arkadaş olduğunuzu mu ima ediyorsunuz? | Open Subtitles | هل أنت صديقة مقربة من الأميرة ؟ |
| Az önce kocamın en yakın arkadaşı mı dedin benim için? | Open Subtitles | مهلاً ، هل قلتِ للتو انني صديقة مقربة جداً من زوجك ؟ |
| Belki Shannon senin kızını en iyi arkadaşı olarak görmüyordur. | Open Subtitles | ربما "شانون" لا تعتبر أبنتك . على أنها صديقة مقربة |
| Hiç daha da yakınlaşmak istediğin bir en iyi arkadaşın oldu mu? | Open Subtitles | هل لديكِ صديقة مقربة ترغبين بأن تكوني أقرب منها؟ |
| Ve o sadece bir arkadaş değil. Çok yakın bir arkadaş. | Open Subtitles | وهي ليست مجرد صديقة بل صديقة مقربة |
| - Çok yakın arkadaşım. | Open Subtitles | صديقة مقربة للغاية. |
| - Barbra Streisand yakın arkadaşım olur. | Open Subtitles | (باربرا سترايسند) والتي هي صديقة مقربة جداً. |
| Evet. Çok yakın arkadaşım. | Open Subtitles | -أجل إنها صديقة مقربة ليّ |
| Kendisi yakın arkadaşım olur. | Open Subtitles | ...إنها إنها صديقة مقربة لي |
| Siz ve prensesin çok yakın arkadaş olduğunuzu mu ima ediyorsunuz? | Open Subtitles | هل أنت صديقة مقربة من الأميرة ؟ |
| Şu küçük oğlan Liam'la yakın arkadaş olduklarını biliyor musunuz? | Open Subtitles | ) -نعم -أتعلمين أنها صديقة مقربة للفتى الصغير (ليام)؟ |
| Kadının yakın arkadaşı olduğunu söyledi. | Open Subtitles | قال فقط أنها كانت صديقة مقربة. |
| Bob'un en yakın arkadaşı. | Open Subtitles | وهي صديقة مقربة لـ(بوب) |
| En iyi arkadaşı Amelia mı? | Open Subtitles | و أبنتك صديقة مقربة لـ"أميليا" ؟ |
| Bu konuşmayı yapabileceğin annen ya da en iyi arkadaşın falan yok mu senin? | Open Subtitles | أليس لديك أم أو صديقة مقربة لتجرين هذه المحادثة معها ؟ |
| - O çok yakın bir arkadaş. | Open Subtitles | -هي صديقة مقربة جدًا . |