| dostumuz moleküler biyolojistimizin tek sıra dışı yanı bu değilmiş meğerse. | Open Subtitles | أتضح بأن ذلك ليس الشئ الوحيد الإستثنائي عن صديقتنا متخصصة الأحياء |
| Diğer tarafta dostumuz evcil tavuklar var. | TED | وعلى الجانب الآخر، لدينا صديقتنا الدجاجة المنزلية المستأنسة. |
| Bir de arkadaşımızı eve bırakmam gerekecek. | Open Subtitles | بالإضافة إلى أنّ علي اصطحاب صديقتنا إلى البيت. |
| Bir defasında, ateşli bir kadın arkadaşımızı düzmüştüm. | Open Subtitles | اترى , لقد ذهبت الى هذه المرأة صديقتنا حيث قمت بمضاجعتها فى جانب |
| Durum arkadaşımızın hamile ve acılar içinde olması... ve bu sürtüğün bizi burdan kovdurmaya çalışması. | Open Subtitles | .. الذي يحدث هو ان صديقتنا حامل وتتألم كثيراً وهذه العاهرة على وشك ان تتعرض مؤخرتها للركل |
| - Evet. Dani arkadaşımızdı. | Open Subtitles | داني كانت صديقتنا |
| dostumuz Ashley bu adamı buraya getirtip saksafon çekme dersi verdirdi. | Open Subtitles | صديقتنا آشلي كَانَ يجيئها هذا الرجلِ .ويُعلّم الصف الجنس الفموي |
| Bayanlar ve baylar dostumuz Taylor Swift'i alkışlayalım, millet! | Open Subtitles | سيداتي وسادتي ارجو ان تحيّوا جميعكم صديقتنا تايلر سويفت |
| Miles, onunla dalga geçtiğimizi biliyorum fakat hatırlayabildiğim kadarıyla o en iyi dostumuz. | Open Subtitles | لاتقلها مايلز ،أعلم أننا نسخر منها لكنها صديقتنا الوحيدة |
| En büyük düşmanımız da olabilir en iyi dostumuz da. | Open Subtitles | قد تثبت أنها فعلاً عدونا الأقوى أو أنها ستكون صديقتنا الأقوى |
| Sanırım birinin gidip suikastçi dostumuz ile görüşmesi lazım. | Open Subtitles | أعتقد شخص ما ينبغي أن يذهب ويُجري دردشة مع صديقتنا القاتلة |
| Telefondan bağlanan sevgili dostumuz sayesinde başımıza talih kuşu kondu. | Open Subtitles | وتعابير الشكر جميعها إلى صديقتنا العزيزة على الهاتف |
| Don Fernando, lütfen arkadaşımızı bulmamıza yardım et. | Open Subtitles | دون فرناندو أرجوك ساعدنا للعثور على صديقتنا |
| Biz arabanla kısa bir deneme sürüşü yaparken sen arkadaşımızı tanıma fırsatı bulacaksın. | Open Subtitles | بينما نحن سنأخذ السيارة لجولة بسيطة ستكون هذه فرصة جيدة للتعرف على صديقتنا الأخرى |
| Yardım edecekseniz, arkadaşımızı bulmamıza yardım edin. Onu bir Yeti götürdü. | Open Subtitles | نريدكم ان تساعدونا فى استرجاع صديقتنا لقد اخذها الوحش |
| Dua et ki kız arkadaşımızın peşinden koşuyorum yoksa seni dümdüz etmek zorunda kalırdım! | Open Subtitles | أنت محظوظ لأنّي أقوم بملاحقة صديقتنا ، وإلا قمت بتحطيمك |
| Laverne arkadaşımızdı ama herkes o hiç var olmamış gibi dolaşıyor. | Open Subtitles | كانت (لافيرن) صديقتنا يمشي الناس وكأنها لم تكن موجودة |
| Önce bizi korkutmaya çalışıp ardından da arkadaş olmaya çalışıyor. | Open Subtitles | إنها تحاول إخافتنا ثم تصبح صديقتنا أنتم تعلمون |
| arkadaşımızla uğraşıyorsun ve artık sana bir yanıt vermemiz gerektiğine karar verdik. | Open Subtitles | أنتِ تعبثين مع صديقتنا ونشعر بأنه يجب علينا أن نرد على هذا |
| Tamam zor çocuk. Bayan arkadaşımıza da konuşabilirsin. | Open Subtitles | حسناً , أيها القوي بإمكانك أن تكلم صديقتنا الفتاة |
| Müşterek dostumuza bu evin taşlarını dikkatlice saydığımızı ve hâlâ hangilerinin bize ait olduğunu bildiğimizi söyleyin. | Open Subtitles | .. أخبري صديقتنا المشتركة .. أننا أحصينا الأحجار بحرص في هذا المنزل وأننا نعلم أيهم التي لا زالت ملكنا |
| O da bizim arkadaşımız. Sadece kendini tanımaya çalışıyor. | Open Subtitles | هيا,انها صديقتنا ايضا و تحاول ات تكتشف من هى |
| ## Fine four-fendered Chitty Chitty friend - Baba! | Open Subtitles | صديقتنا التشيتى تشيتى ذات الاربعة عجلات |
| Çünkü dostumuzun bir planı varsa bile, ben göremiyorum. | Open Subtitles | لأنّ لو كان لدى صديقتنا خُطة، فإنّي لا أبصرها. |
| Meta insan dostumuzla ilgili ne söyleyebilirsin? | Open Subtitles | ما الذي تستطيع إخباري به عن صديقتنا المتحولة؟ |