Dingolar cesedini yemesin diye arkadaşı cesedini mağaraya koydu ve şehre geri döndü. | Open Subtitles | صديقهُ سحب جثته لى كهف لكيلا تقوم الكلاب بأكل الجثة، وعاد صديقهُ للمدينة. |
Hayır, tam olarak değil. arkadaşı da bana ateş açtı. | Open Subtitles | لا, ليس بالتحديد بل لأن صديقهُ فتح النار عليّ |
arkadaşı ona bir şey ifade etmiyor. Şimdi ölecek. | Open Subtitles | صديقهُ المُفضّل لا يعني شيئاً سوف يموتُ الآن |
Benny, arkadaşı Herlton'a baktı. | Open Subtitles | ونظَرَ "الأرنَب" إلى صديقهُ "السُلحفاة" وقال |
Ben hiç onunla olmadım... lâkin onun bir arkadaşı düzenli müşterimdi. | Open Subtitles | .."الجواب هو "لا ولكن صديقهُ كان عميل منتظم |
En iyi arkadaşı ve sırdaşı... | Open Subtitles | صديقهُ المفضل و أقرب المقربين له |
Bunu, en iyi arkadaşı kurmuş. | Open Subtitles | صديقهُ الأفضل أوقع به |
Sen onun ortağı ve onun arkadaşı idi. | Open Subtitles | لقد كنتَ صديقهُ وشريكه |
arkadaşı yardımımı istedi. | Open Subtitles | صديقهُ طلب منّي المُساعدة. |
arkadaşı gelene kadar burada bekleyeceğiz. | Open Subtitles | نجلس هنا لحين وصول صديقهُ |