| Korkunç bir görüntü. Dalga geçiyorum. Eski bir arkadaşım işte. | Open Subtitles | يا إلاهي هذا تخيل فظيع كان كل هذا مزحا معك, إنه صديق قديم لي |
| Eski bir arkadaşım. Aptal herif, 1000 paund istiyor. | Open Subtitles | صديق قديم لي شخص غبي ، يريد 1000 جنيه |
| Eski bir arkadaşımın 8 yıl boyunca bir Alman çoban köpeği vardı. | Open Subtitles | صديق قديم لي كان لديه كلب الماني لمدة ثماني سنوات. |
| eski bir arkadaş ve bir an aklımdan çıkıvermiş randevumuzu unuttum. | Open Subtitles | إنه صديق قديم لي ، وأنا فقدت عقلي بالكامل ونسيت موعد إجتماعي معه |
| Aslında eski bir dostumu arıyorum. | Open Subtitles | في الواقع أنا أبحث عن صديق قديم لي |
| Seni eski bir dostumla tanıştırmak isterim. | Open Subtitles | أريدك أن تقابل صديق قديم لي. |
| Evet, biliyorum. Ron Lewis eski bir dostumdur. | Open Subtitles | نعم , بالتأكيد , رون لويس صديق قديم لي هناك |
| Charlie, bu benim eski arkadaşım Chip Woolley. | Open Subtitles | تشارلي ، هذا صديق قديم لي تشيب وولي |
| Oranın Yangın ve Kurtarma Şefi. eski bir arkadaşımdır. | Open Subtitles | إنه رئيس قسم الإطفاء والإنقاذ، فهو صديق قديم لي. |
| Çok Eski bir arkadaşım, Dareş'te öğretmendir. | Open Subtitles | وهو صديق قديم لي يقوم بالتدريس في درش |
| Birimdeki Eski bir arkadaşım bunu gösterdi. | Open Subtitles | صديق قديم لي في الفرقة أراني إياه. |
| Benim Eski bir arkadaşım olduğunu biliyorsun, değil mi? | Open Subtitles | أنت تعرف أنه صديق قديم لي , صحيح؟ |
| - Nicolai Eski bir arkadaşım. - Ne arkadaş ama? | Open Subtitles | نيكولاي هو صديق قديم لي بعض الاصدقاء |
| Pardon, Anthony, bu Peter, çok Eski bir arkadaşımın oğlu. | Open Subtitles | أنا آسف، أنتوني، هذا بيتر، إبن صديق قديم لي. |
| Hayır, Eski bir arkadaşımın eşi. | Open Subtitles | لا, إنها زوجة صديق قديم لي |
| Baksana, eski bir arkadaş dedi ki Stan Larsen zamanında çete işlerine bulaşmış. | Open Subtitles | استمعي إلى هذا ، صديق قديم لي لقد قال أن "ستان لارسن" اعتاد أن يتجمهر مع بعض البولنديين |
| Delhi'den eski bir arkadaş. | Open Subtitles | صديق قديم لي من دلهي |
| Aslında eski bir dostumu arıyorum. | Open Subtitles | في الواقع أنا أبحث عن صديق قديم لي |
| Seni eski bir dostumla tanıştırmak isterim. | Open Subtitles | أريدك أن تقابل صديق قديم لي. |
| eski bir dostumla tanışmanı istiyorum. | Open Subtitles | اُريدك أن تقابل صديق قديم لي. |
| - Kendisi çok eski bir dostumdur. | Open Subtitles | -في الواقع إنه صديق قديم لي . |
| George Raft, çocukluktan beridir eski bir dostumdur. | Open Subtitles | جورج رافت)، صديق قديم لي) |
| Max benim eski arkadaşım. Callahan'la alakalı tebrik etmek için aradı... | Open Subtitles | ماكس) صديق قديم لي, لقد إتصل) (بي ليبارك على الامر الخاص ب (كالاهان |
| Evet! O benim eski arkadaşım. | Open Subtitles | نعم، إنه صديق قديم لي أنا! |
| Askeri okulundaki levazım subayı, benim eski bir arkadaşımdır. | Open Subtitles | إن ضابط المناورة بمدرستك العسكرية صديق قديم لي. |