| Bu yüzden, kadından kadına geçişte daha saf kalıyor. | Open Subtitles | لذا فهو يظل أكثر صفاء من أمراءة الي أخري |
| Bu fırtına kadar saf bir ahlâki değer yoktur. | Open Subtitles | لا توجد أوامر أخلاقيّة بقدر صفاء هذهِ العاصفة |
| Odaklanma zihin açıklığı gerektirir ki o da şu anda sende olmayan bir şey. | Open Subtitles | يتطلَّب تركيزًا والتركيز يتطلَّب صفاء الذهن، وهذا ما تفتقرين إليه حاليًا. |
| Bilmiyorum, açıklığı hoşuna gidiyormuş. | Open Subtitles | ألديك تأمين؟ إنه يحب صفاء الذهن |
| Maalesef, işler komedi dizilerindeki kadar iyi ve temiz sonlanmaz. | Open Subtitles | لسوء الحظ, لا تنتهي الأمور دائما بنقاء و صفاء المسلسلات الكوميدية |
| Bu, bu denklemde bulduğumuz sıcak kakayı alır, içimizde çok derinlere gömeriz ki davamızın geri kalanı saflığını korusun demek. | Open Subtitles | نستخلص الآثام ونطمرها بداخلنا، لألا تعكّر صفاء قضيتنا. |
| Fakat yazın sükûneti davetsiz bir misafirin görünmesi ile bozulur. | Open Subtitles | لكن صفاء الصيف يمكن أن يتبدد بقدوم دخيل . |
| Gerçekten saf bir yönü var. Dokunulabilir bir sembol, anlıyor musun? | Open Subtitles | وهناك صفاء حقيقي في ذلك، وهو أنها رمز ملموس. |
| Yolun, kendini ancak niyeti saf ve temiz olanlara göstereceği yazıyor. | Open Subtitles | "المكان الوحيد للعبور سيظهر لأولائك الذين لديهم صفاء ذهني." |
| Yolun kendini ancak saf ve temiz niyetli olanlara göstereceği yazıyor. | Open Subtitles | "مذكور هنا أن القوة ستظهر لذلك الشخص المنشود الذي لديه صفاء ذهني." |
| İlaç, sadece vücudumu güçlendirmedi bana zihin açıklığı da verdi. | Open Subtitles | العقار لم يعمل على تقوية جسدي فحسب... لقد منحني صفاء العقل. |
| Tanrı zihin açıklığı versin. | Open Subtitles | صفاء العقل |
| Sağlık vücudun için neyse temiz vicdan da ruhun için odur. | Open Subtitles | صفاء ضميركِ من أجل روحك التى تمنح جسدكِ الصحة الجيدة |
| Tanrım, biz bu projeye başlarken güzel yazabilmemiz için bize temiz zihin ve hızlı parmaklar ihsan eyle. | Open Subtitles | إلهي ، في حال بدأنا بهذا المشروع إمنحنا صفاء الذهن والأصابع السريعة لمساعدتنا بالكتابة بشكل جيّد |
| Görünüşe göre ışık temiz kalpliye yardım ediyor. | Open Subtitles | يبدو أن النور يساعد صفاء القلب |
| Bu ayin bezi, niyetlerinizin saflığını ve yeni evlilerin birlikte gitmek zorunda olduğu yolu simgeler. | Open Subtitles | قماش الطقوس هذا يرمز الى صفاء النوايا والطريق الذي يجب على المتزوجين الجُدُد سَلْكَه |
| Varisi Roman'ı baştan çıkararak Atrian saflığını bozdun. | Open Subtitles | لقد دنستي صفاء اسم الاتريين بأغواء وريثه (رومان) |
| Bu resim karşı konulamaz bir sükûneti ifade ediyor. | Open Subtitles | هذه اللوحة تعبر عن صفاء ساحق. |