| Şok olmuştum fakat bana söylediği şeyi düşündüğümde annem için müthiş bir merhamet ve sevgi hissiyle doldum ama bununla ilgili yapabileceğim hiçbir şey yoktu. | TED | صُدمت ، لكن حين فكرت فيما قالته لي ، مُلئت بكم كبير من الشفقة والحب تجاه والدتي، إلا أنه لايمكنني فعل إي شي حيال الأمر |
| "Şok olmuştum. Ana caddeden aşağı yürüdüm..." | Open Subtitles | أنا صُدمت ، لذا مشّيت الى الشارع الرئيسي وأدركت |
| Şu koca metala bağlı büyük ışık bana çarptı. | Open Subtitles | لقد صُدمت بواسطة ضوء كبير مربوط بالكثير من المعادن |
| Onu durdurmak için koştum ama araba onun yerine bana çarptı. | Open Subtitles | جريّت حتى لا يصطدم باى سيارة ولكنى صُدمت انا |
| Geçen sene Kadınlar Gününe katıldığımda çok şaşırdım. | TED | في العام الماضي، صُدمت جدًّا حين ذهبت إلى مناقشة في اليوم العالمي للمرأة. |
| şoke oldum, büyük süpriz oldu... incindim, ve çok üzüldüm. | Open Subtitles | ,تفاجأت, صُدمت .جُرِحت, وحزنت بشكل كبير |
| Bir kadın bisikletle bizimkilerin arabasına çarpmış. | Open Subtitles | الإمرأه التي على الدراجه صُدمت بأحد سياراتنا |
| Ya bu arabanın bana çarpıp kaçtığını söylersem? | Open Subtitles | وماذا لو أخبرتك أنني صُدمت بهذه السيارة؟ |
| Şok oldum ve şaşırdım ve itiraf etmeliyim ki sonunda zamanı geldiği için rahatladım. | Open Subtitles | لقد صُدمت لكنني أعترف كنت على يقين أن ذلك سيحدث |
| - Silahımda parmak izin çıkınca Şok geçirmiş olmalı. | Open Subtitles | لابد أنها صُدمت عندما رأت بصمتكي على مسدسي |
| Sonunda gözlerimi açıp bakmaya karar verdiğimde Şok olmuştum. | Open Subtitles | عندما قررّت أخيراً أن أفتح عيناى وأنظر, صُدمت. صُدمت تماماً. |
| Çünkü lanet bir araba bana çarptı ki sen de şu an ölü olabilirdin. | Open Subtitles | لأني صُدمت بواسطة سيارة لذا من الأفضل أن تكون أنت ميتاً أيضاً |
| Araba çarptı bana! Mutlu musun şimdi? | Open Subtitles | لقد صُدمت عن طريق السيارة هل انت سعيد الان ؟ |
| Benimle burada buluşmak istemene çok şaşırdım. Alışverişten nefret edersin. | Open Subtitles | لقد صُدمت عندما عرفت انك تريد مُقابلتى هنا انت تكرة التسوق |
| Yine de bu evlenme teklifine çok şaşırdım. | Open Subtitles | حتي عندما يقترح بأن يخرج من الأزرق لثد صُدمت أوليا |
| Polis kuvvetlerine ilk katıldığımda bir şeyin ne sıklıkla başka bir şeye yol açtığını görünce şoke oldum. | Open Subtitles | أعني، عندما إنضممت إلى الشُرطة لقد صُدمت كيف غالبًا ما يحدُث شيء... شيء واحِد يُؤدي إلى شيء آخَر، |
| - Bir sürtük olmam seni şoke mi etti? | Open Subtitles | -هل صُدمت من أنني عاهرة هكذا ؟ |
| Aynen araba çarpmış gibi. Ne zamandır baygındım? | Open Subtitles | كما لو أنّي صُدمت بسيّارة، لكم غبتُ عن الوعي؟ |
| Ya bu arabanın bana çarpıp kaçtığını söylersem? | Open Subtitles | وماذا لو أخبرتك أننى صُدمت بهذه السيارة ؟ |
| Delia Ortega. Hamileydi. Yaya geçidinde çarptılar. | Open Subtitles | (ديليا أورتيغا)، امرأة حامل، صُدمت وهي تقطع الشارع. |