| Ben artık bir subay değilim, general, ama erkek sözü veririm. | Open Subtitles | أنا لم أعد ضابطاً ، يا جنرال و لكننى أعدك كرجل |
| "...muhafız bölüğünden bir subay gelip, beni Hoess'ün evine götürürdü..." | Open Subtitles | كان ضابطاً صغيراً من الحرس المُصاحب يجيء ويأخذني إلى بيته |
| Buradan 40 Km ileride bir kasabada bir polis öldürüldü. | Open Subtitles | تعرض ضابطاً للقتل على بعد 24 ميلاً من هنا |
| Ailesi bir ordu subayı olacağını umuyordu. Neye uğradıklarını şaşırmışlardı. | Open Subtitles | كان أبواه يأملون أن يصبح ضابطاً فى الجيش |
| Yakınlardaki kasabanın tekinde bir memur öldürülmüş. | Open Subtitles | تعرض ضابطاً للقتل على بعد 24 ميلاً من هنا |
| Benimki de İngiliz Özel Hava Kuvvetlerinde bir subaydı. | Open Subtitles | خاصتي كان ضابطاً بالقوات .البريطانية الجوية الخاصة |
| Resepsiyon masasının arkasında oturmak için gardiyan olmadım. | Open Subtitles | لَم أَتدَرَّب لأكونَ ضابطاً لأجلسَ خلفَ مكتبِ الاستقبال |
| Bir subay olabilir, ...ama centilmen olmasını beklemiyorum. | Open Subtitles | ربما يكون ضابطاً لكن لا تتوقع منه أن يكون رجلاً محترماً |
| İki Alman ordusu 24 general, 2,000 subay, 90,000 asker esirler. | Open Subtitles | جيشين ألمانيين أربعه و عشرون ضابطاً برتبة جنرال بالأضافه إلى ألفى ضابط |
| Evet, baban astsubaydı, fakat öldürülmeseydi, subay olabilirdi. | Open Subtitles | نعم , فأبوكِ كان رقيباً لكنه أراد أن يصبح ضابطاً في حال نجى من القتل |
| Kübalılar beyaz giyen bir subay gördüklerinde onun ateş etmek istedikleri biri olabileceğini düşünürler. | Open Subtitles | عندما يرون الكوبيون ضابطاً يرتدي اللون الأبيض يجدون رغبة في قتله |
| subay olmanın bedelini tam olarak bilen birisiyim. | Open Subtitles | أنا رجل أعرف ما يلزم بالضبط لكي تصبح ضابطاً |
| polis öldürmek 20 puan. Üsleri öldürmek 30 puan. | Open Subtitles | ضرب شرطي 20 نقطة إذا كان ضابطاً أو مشرفاً، 30 نقطة |
| Kalabalığı 10 takıma ayıracağız. Her takımın başına bir polis memuru görevlendirmeni istiyorum. | Open Subtitles | افصل الناس الى مجموعات من 10 أفراد ضع ضابطاً على كل مجموعة |
| Kendine gelip subayı selamlasan iyi olacak... yoksa kahrolası rütbelerini sökerim! | Open Subtitles | ... من الأفضل لك أن تعتدل وتحيى ضابطاً أو سنجردك من رتبتك يا فتى |
| Ben bir deniz subayı değilim. Ben CIA'denim. | Open Subtitles | -أنا لست ضابطاً بحرياً, أنا أعمل بالمخابرات |
| Şimdi neden sana daha yetenekli bir başka memur bulmuyoruz beraber çalışacak. | Open Subtitles | والآن لم لانجد لك ضابطاً أكثر كفاءة ليعمل معك ؟ |
| Gördünüz mü memur bey, tıpkı kuzenim Sean Pennguin'in dediği gibi: | Open Subtitles | سيدي ضابطاً , كإبن عمي، شون بينجوين يَقُولُ |
| Belki o da bir subaydı. Astsubay. Astsubay. | Open Subtitles | على الأرجح فقد كان ضابطاً فيما مضى - كان ملازماً - |
| Büyükbabam orduda subaydı babam da öyle. | Open Subtitles | جدي كان ضابطاً في الجيش كحال والدي. |
| Eski gardiyan olduğundan tüm mahkûmlar ondan nefret ediyor. | Open Subtitles | السجناء كلهُم يكرهونهُ لأنهُ كانَ ضابطاً |
| O adam 23 yaşında, daha ilk yılındaki bir memurdu. | Open Subtitles | لقد كان في الـ23 من عمره حين اصبح ضابطاً في السنة الأولى |
| Ve eğer adamlarım onu beyaz bir subayın öldürdüğünü düşünürlerse... burada bir kıyım olur. | Open Subtitles | ... إذا أعتقد رجالي أن ضابطاً أبيضاً هو من قتله سوف تكون هناك مذبحة ... |
| Bir Alman askeri olarak 13 Gestapo subayını öldürdü. | Open Subtitles | بينما كان الألمان يجندون الرجال، قام بقتل 13 ضابطاً من الشرطة السرية |
| Evet, kocan gerçekten olağanüstü bir polisti ama bazen bu tehlikeli olabiliyor. | Open Subtitles | زوجكِ كان ضابطاً إستثنائيّاً الذي تعرّض لمخاطر كثيرة جداً |